40.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata




 

Joonmyeon yerde şiddetli bir şekilde nefes alıp veren Chanyeol'e döndü ve gömleğinin yakasına asıldı.

"Sikeyim sana yapmamanı söylemiştim! Sana dedim ki-"

"Hiçbir şey yapmadın!" Chanyeol'ün sesi zayıftı. "Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Ben yapamazdım..Baek-"

"Hyung!" Jongin yanında Kyungsoo'yla koşarak merdivenlerden çıkıyordu. Yixing hemen arkalarındaydı.

"Minseok?" diye sordu Kyungsoo.

Joonmyeon başını masalarına doğru uzattı. "Bayıldı. Ne olduğunu öğren ve fazlaca dinlendiğinden emin ol."

Yixing başını salladı, elini nazikçe Minseok'un omzuna koymuştu.

"Baekhyun nerede?" diye sordu Jongin, Chanyeol'e dönmeden önce etrafına bakınıyordu.

Joonmyeon sertçe Chanyeol'ün gömleğini bıraktı ve gözlerini kapadı.

"Chanyeol, Baekhyun nerede?" diye sordu Kyungsoo.

"O-O...O kayboldu."

"Ne oldu?" Yixing yanlarına yaklaşmıştı.

"Minseok'un novası kontrolden çıktı, dokunduğu her şeyi donduruyordu. Baekhyun'u da dondurmak üzereydi ve ben bu tarafta buzu zapt etmeye çalışmakla fazla meşgul olduğumdan Chanyeol- o Baekhyun'a bir alev fırlattı-"

"Ne sikim yaptı ne?!" Kyungsoo'nun sesi boş yemekhanede gürledi.

Chanyeol başını aşağıda tutuyordu. Kan hala anormal bir hızda pompalanarak damarlarında akıyordu.

"Zorundaydım." dedi kısık bir sesle.

"Sen delirdin mi Yeol? Sikeyim sen çıldırmışsın!" Kyungsoo bir elini saçlarının arasından geçirdi ve derin bir nefes aldı, Jongin kaşlarını çatmıştı.

"Yani..Baekhyun öldü mü?" diye sordu Jongin.

Chanyeol'ün gözleri büyüdü. "Onu öldürmüş olamam! Yemin ederim yapmadım!"

Yixing gözlerini yanan köşeye doğru kısmıştı.

"Alevler söndüğünde burada değil miydi?"

Joonmyeon cevap olarak başını salladı.

"İlk olarak," Yixing Minseok'un koluna asıldı "Hadi Minseok'u revire götürelim ve sonra da gidip Baekhyun'u bulalım."

"Ne diyorsun sen?" Chanyeol Yixing'e sertçe baktı. "Kaçıp gitmesi gibi bir şey değil bu! O sadece- O..O sırra kadem bastı."

Jongin onaylayarak başını sallarken Kyungsoo dudağını ısırıyordu. Joonmyeon Yixing'in gözlerine bile bakamıyordu.

"Her şeyi revirde açıklayacağım. Biri Minseok'u taşımamda bana yardım etsin- Kyungsoo?"

Kısa son sınıf öğrencisi başını salladı, bilinçsiz oğlanı sırtladı. Jongin onların merdivenden inmelerine yardım ederken Joonmyeon Chanyeol'e bir bakış daha atmadan uzaklaşmıştı.

Chanyeol bakışlarını yeniden Baekhyun'un önceden durduğu yere çevirerek kendini yerden kaldırdı.

"Nereye gittin..?"

-


 

"Kris.." Yixing kapıyı kaydırarak açtığında uzun sarışının masasında dikildiğini gördü.

"Yo.-Ne oldu böyle?" Kris içeri girip yatakların olduğu odaya giden Kyungsoo'yu izliyordu.

"Uzun hikaye. Bence hepimizin bir konuşması gerek." Yixing Chanyeol girer girmez kapıyı kapattı ve kilitledi.

"Neden tüm bu garip şeyler yaşanmaya devam ediyor?" diye sordu Jongin, Kyungsoo'ya yapıştığında. Chanyeol kendini diğerlerinden uzak bir mesafede tutuyordu.

"Garip mi?" diye sordu Kris. "Ne gibi..?"

"Pekala, Minseok'ta olduğu gibi, novası tamamen kontrolden çıktı. Sonra Baekhyun kayboldu. Ve..Chanyeol de.." dedi Joonmyeon, açıkça Chanyeol'ü kışkırtarak.

"Ama siz gençlerin yasaklama büyüsü yok mu?" Kris sordu. Herkes sessizdi.

"Evet..bazılarımızın var." dedi Jongin, kaşlarını çatarak. "O zaman- Neden novalarını kullanmaya izinliydiler?"

Yixing kollarını kavuşturdu. "Bence Bayan Kim bir şeyler planlıyor."

Kris derin bir nefes aldı. "Siz çocuklar ne kadarını biliyorsunuz?"

Joonmyeon gözlerini kırpıştırdı. "Neyi biliyoruz?"

Kris Yixing'e bakınca diğeri başını salladı.

"Sanırım siz bilmiyorsunuz o zaman. Pekala, okulumuz tehlikede. Kampüsümüzün etrafını saran koruyucu güç sahasında bir yırtık var."

Chanyeol Kris'in açıklamasını dinliyordu. Bu Luhan ve Baek'in daha önce bahsettiği şey..

"Bir yırtık mı?" Joonmyeon dikkatle sormuştu. Büyük olan onayladı.

"Bir şekilde biri duvarı kesmeyi başarmış ve bence bu garip olayların yaşanmaya devam etmesinin sebeplerinden biri de bu."

Kyungsoo dudaklarını büzdü. Bunu çoktan biliyordu.

"Ama bu hiç mantıklı değil, neden herkese olmuyor? Neden Sehun'a oldu? Ya da Chanyeol'le Minseok'a?" diye sordu Jongin.

Kris Chanyeol ve Joonmyeon'a döndü.

"Bana daha önce ne olduğunu tekrar açıklayın."

Olayı ele alan Joonmyeon oldu. "Şey, Jongdae içeceğinin yeterince soğuk olmadığından yakınıyordu bu yüzden Minseok ona küçük bir iyilik yapmak istedi. Ancak, güçlerini kullandığında, buz masanın üzeri ve hemen ardından da zemin gibi her yere sıçrayarak yayılmaya başladı. Tüm öğrenciler dışarı koşmaya başladılar ama Luhan, Chanyeol ve Baekhyun lavabodaydı. Geri geldiklerinde, buz çoktan fazlasıyla yayılıyordu. Minseok'unkilere karşı koymak için kendi güçlerimi kullanmayı denedim ama buz çok fazlaydı."

"Yani?" Kris dinliyordu.

"Baek-"

Chanyeol sözünü kesti. "Baekhyun buz yüzünden köşeye sıkışmıştı çünkü ona orada kalmasını söylemiştim. Onun kapana kısıldığını fark ettiğim zaman, buz çoktan epey yaklaşmıştı. Bu yüzden ben de novamı kullanmaya karar verdim. Buzu eritmek istiyordum ama her şey alev aldı. Joonmyeon alevlerden kurtulmak için novasını kullandı ama o zamana kadar Baekhyun çoktan gitmişti."

Kris başını salladı. "İşte daha fazla kanıt."

"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Kyungsoo.

Yixing öne doğru adım attı. "Beni takip edin."

Grup Minseok'un yatakta uzandığı odaya girdi. Kyungsoo onu örtülerin içine sıkıştırmıştı ve Minseok'un nefes alışverişleri öncekine göre çok

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with