43.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata


 

Baekhyun kendi odasıyla Chanyeol'ünki arasındaki koridorda gergin bir biçimde bekliyordu. Saat 8.30'du ve nova sınavları, onlara yemek yemeleri ve orman girişine doğru yola koyulabilmeleri için yeterli vakti tanıyarak saat 10'da başlıyordu. Talimatlar zaten önceden kararlaştırılmıştı ve tüm yapmanız gereken adınızın çağrılmasını beklemekti. 400'den az öğrencinin olduğu bir okulda, sınavların öğleden sonraya dek bitmesi çok da zor değildi.

Kyungsoo, erkek arkadaşının muhtemelen korkudan titrediğini belirterek Jongin'e uğramak için önden çıkmıştı. Baekhyun ise oda arkadaşı koridordan aşağıya yönelmeden önce aceleyle el salladığında yalnızca başıyla onayladı, aklı zaten başka bir yerdeydi.

Baekhyun önündeki ahşap kapıya bakıyordu. Hemen şu yüzeyin arkasında Chanyeol, bu okula geldikten sonra hoşlanmaya başladığı kişi duruyordu.

"Ama yaptım. Beni durdurmaya çalışma, çünkü eğer yaparsan, seni de öldürürüm."

Kollarındaki ürpertici histen ve yüreğinden huzursuzluktan silkinerek kurtulmaya çalıştı. Başka bir rüya daha görmüştü ama bu kez öyle dehşet dolu ya da korkutucu değildi.

"Kaçmak zorundasın." Bir ses sesleniyordu.

Baekhyun konuşan kişiye bakmak için arkasını döndü, ama etrafta kimse yoktu. Ayakları sabit bir biçimde altındaki sert zeminde duruyordu. Saçlarının arasından geçen rüzgarı ve burun deliklerini dolduran nemli havayı hissedebiliyordu. Görünürde kimseler yoktu.

"N-Neyden kaçacağım?" diye sordu Baekhyun ortaya. Hafif bir rüzgar estikçe ağaçların yaprakları hışırdıyordu.

"Vazgeçmelisin." Ses Baekhyun'un daireler çizerek dönmesine neden olurken yeniden yankılandı. Hala kimseyi göremiyordu.

Baekhyun ileri doğru bir adım attı ama bacakları donmuştu. Ayaklarına baktığında felç olmuş gibi hissetti.

"Baekhyun...?"Chanyeol'ün sesi kısa olanı düşüncelerinden çekip çıkardı.

"H-Ha?" Baekhyun gözlerini kırpıştırdı, aniden Chanyeol'ün odasından çıkmış olduğunun ve onunla koridorda beklediğinin farkına varmıştı.

"Tek kelime etmeden göğsüme bakıyordun." diye kıkırdadı Chanyeol uzanıp Baekhyun'un elini göğsünün soluna bastırmadan önce. Baekhyun'un gözleri büyüdü ve Chanyeol'ün bedeninin sıkılığı karşısında yanakları kızardı. Hemen elini çekmeye çalıştı.

"N-Ne yapıyors-"

"Bunu hissediyor musun?" Chanyeol sordu.

"Neyi?" Baekhyun bakışlarını kaçırarak uzağa baktı. Chanyeol diğer elini Baekhyun'un yanağını nazikçe okşamak için kullanmadan önce elini daha sıkı tutmuştu. Parmakları çenesini kaldırdı.

"Baek, bana bak." Chanyeol yumuşak bir biçimde konuşuyordu. Tereddütle Baekhyun gözlerini Chanyeol'ünkilerle buluşturmak için kaldırdı. Gözleri buluştuğu anda Chanyeol'ün dudakları kıvrılarak bir gülümseme oluşturmuştu.

Baekhyun'un yanakları kızardı. "N-Ne yapıyors-"

"Kalbim," diye başladı Chanyeol "şu an o kadar hızlı atıyor ki... Senin yüzünden."

Baekhyun gözlerini kırpıştırdı.

"Senin yüzünden, tam şu anda, kalbim o kadar heyecanlandı ki kan damarlarımdan fışkıracakmış gibi hissettiriyor."

Baekhyun suratını buruşturmuştu ama Chanyeol devam etti.

"Kalbim ne olursa olsun senin için atmaya devam edecek. Nasıl oldu da kıvrılıp minicik kendini yanımdaki yere sokuşturmayı başardın bilmiyorum ama asla gitmene izin vermeyeceğim. Benden asla ayrı kalmayacaksın ve ben de asla incinmene izin vermeyeceğim. Seni korumak için her şeyi yapacağım." diye itiraf etti Chanyeol.

Baekhyun Chanyeol'ün kalbinin vuruşlarının avucunun altında attığını hissedebiliyordu. "Bu...çok sıcak."

Chanyeol'ün kulakları kızardı. "E-Elbette. Kalbimin soğuk olacağını mı düşünüyordun?"

Baekhyun güldü. "Başta öyleydi. Minseok'un novasını senin üstünde kullandığını düşüneceğim kadar soğuktu. Ama sonunda ateş kazandı."

Chanyeol Baekhyun'un elini aşağı indirdi ve parmaklarını birbirine geçirdi. Baekhyun'un daha önceden hissettiği utangaçlık yeniden yeşermeye başlıyordu. Tüm ihtiyacı olan Chanyeol'ün yanında olmasıydı.

"Hadi gidelim." dedi Baekhyun gülümseyerek. İleriye doğru bir adım atmıştı ama tam bir adım daha atmak üzereyken Chanyeol koluna asıldı. Baekhyun etrafında döndü ve kendini Chanyeol'ün bedenine yaslanmış halde buldu. Şimdi, öncekinden daha da kırmızıydı yüzü. Chanyeol'ün gözleri onunkilerde dolaşıyordu.

"Bir şeyi unuttun."

Baekhyun gözlerini kıstı. "Hım-"

Chanyeol birdenbire eğildi ve dudaklarını Baekhyun'unkilere bastırdı, dudaklarının birbirine bu kadar uyumlu olmasını seviyordu. Daha sonra Chanyeol gözlerine ulaşan bir gülümsemeyle geri çekilmişti.

"Tamam! Hadi gidelim!" Chanyeol'ün yanakları mutlulukla ve zayıf bir kızarıklıkla parıldıyordu. Koridordan aşağı giderlerken ellerini aralarında salladı. Baekhyun'un gözleri şaşkınlıktan büyümüştü ama eğer bundan nefret ettiğini söylese yalan söylemiş olurdu.

-
 

"Ah, Chanyeol-ah!" Joonmyeon devle erkek arkadaşının yemekhaneye girdiklerini fark eder etmez elini salladı.

Hiçbir yerde görünmeyen Luhan haricinde herkes çoktan yerlerine oturmuştu.

"Hey!" dedi Jongin bir gülümsemeyle, yanında kendi erkek arkadaşıyla çifti selamladı. Baekhyun gülümseyerek karşılık verdi. 

"Sınav için hazır mısınız gençler?" diye sordu Jongdae, çorbasından bir yudum alarak.

"Kimsenin bunun için hazır olabileceğini sanmıyorum." dedi Kyungsoo sessiz bir iç çekişle.

"Ben yemek almaya gidiyorum." Baekhyun ayağa kalkıp merdivenlere yönelirken söyledi. Chanyeol erkek arkadaşının aşağı inmesini izledi.

"Bugün mutlu gibi görünüyorsun." diye değerlendirdi Joonmyeon yanındaki üçüncü sınıfa bakarken.

Chanyeol'ün dudakları genişledi ve gözlerinin uçları kırıştı.

"Evet, sanırım."

"Luhan nerede?" diye sordu Baekhyun iki tepsi yemekle geri döndüğünde. Onları kendi önüne ve Chanyeol'ün yerine bırakmıştı.

"Sehun'u ziyarete gitti." Jongdae açıkladı.

Normal bir şekilde yemişler ve gelecek hafta sonu sınavlar bittikten sonra ne yapmak istedikleri hakkında sohbet etmişlerdi Ancak, nova sınavının akıllarının bir köşesinde sıkışıp kaldığı barizdi.

Baekhyun'un başı ağrımaya başlarken tabakları toplamaya

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with