38.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata


 

"Hiçbir şey yok mu?" Bayan Kim kaygılı bir ifadeyle arkasını dönmüştü.

Kris sessizliğini cevabı olarak alması için başını eğdi.

"Bu iyi değil..Geçen gün yemekhane pencerelerine zarar veren çok büyük, süratli bir rüzgar çıktı. Sonra da Yixing birkaç öğrencinin pek iyi hissetmediğini bildirdi."

Kris kendini dikleştirerek kaşlarını kaldırdı. Bayan Kim pencerelerden uzaklaşmış ve masasına oturmuştu.

"Rüzgar...şu Sehun veledi rüzgar novalı değil mi?"

Bayan Kim başını salladı. "Ama onun yasaklama büyüsü var-"

"Duyduklarıma göre, o büyüden olan öğrenciler hala novalarını kullanıyor. Chanyeol gibi."

Müdür onayladı. "Onlardan beklenen de bu. Ki zaten bu yüzden tüm NU sınıflarına nova sınavı ekledik."

"Sınav mı?" diye sordu Kris. Bunu ilk kez duyuyordu.

"Novalarını kontrol edemeyenlerin novaları alınacak. Öğrenciler güçlerini sanki oyuncakmış gibi düşüncesizce kullanıyorlar. Yanlış kullanıldıklarında ne kadar tehlikeli olduklarını göz ardı ettiler." dedi Bayan Kim sert bir biçimde. Kris derin bir nefes aldı.

"Ama novalarını kullanmaya zar zor izni olan öğrenciler nasıl yeterli alıştırma yapac- Bekle..alınacak mı? Bununla ne demek istiyorsunuz?"

Kadın kağıtlarını düzenlerken sıradan bir tavırla konuştu. "Novaları sonsuza dek kaybolacak."

"Bu saçmalık, Bayan Kim! Bu okulun dışındaki tehlikeden kendilerini nasıl koruyacaklar? Bizim yaşamlarımız farklı ve doğduğumuzdan beri farklıydı." Kris haykırdı. Müdür nasıl insanların novasını almayı düşünebilirdi?

Bayan Kim duraksadı. "En büyük tehlike okul arazimiz içindeyken bu pek de fark etmiyor."

-


 

"Birinden hoşlandığını nasıl anlarsın?"

Jongin başını kaldırıp Sehun'a baktı, tamamen kafası karışmıştı. Herkes dururken neden Sehun bu soruyu soruyordu?

"Neden..?"

Sehun kütüphanede Jongin'in önündeki sandalyeyi çekerken öksürdü. Jongin Sehun'un gözlerinin bir masa arkasını takip ettiğini fark ettiğinde sırıttı. Luhan'ın olduğu masayı.

"Oh.. Neden bahsettiğini anlıyorum."

Sehun'un gözleri yeniden Jongin'e yöneldi, "N-Neden bahsediyorsun?"

Jongin kitabını bıraktı ve dirseklerini ilgiyle masaya koydu.

"Luhan sonunda seni kaptı, ha?"

"Siktir git, Jongin..!" Sehun kaşlarını çatmıştı. Jongin'in ona böyle sataşmasından nefret ediyordu. Diğeri bir omuz silkişle başını salladı ve okumaya devam etti.

"T-Tamam üzgünüm. Sadece sorumu cevapla." Sehun Jongin'in kitabını aşağıya çekti.

"İlk önce sen benim sorumu cevaplamak zorundasın."

Sehun inledi, bir bahane düşünüyordu. "A-Arkadaşım! Başka bir çocuktan hoşlanıyor ve onunla çıkmalı mı çıkmamalı bilmek istiyor."

Jongin bilen bir gülümsemeyle başını salladı. "Oh gerçekten mi? Durumu biraz daha açıklasana."

"Şey..bir çocuk var..arkadaşımdan hoşlanan. Ve arkadaşım onu ilk başta pek fark etmedi çünkü başka birinden hoşlanıyordu. Ama reddedildikten sonra diğer çocuğun her zaman onun için orada olduğunu fark etmeye başlar gibi oldu. Ne zaman yalnız olsa diğer çocuk her zaman onunla konuşmak için oradaydı. Tek başına kaldığını ya da yardıma ihtiyacı olduğunu fark ederdi. Aslında..her zaman oradaydı ama arkadaşımın gözü ona aynı şekilde bakmayan birinden başkasını görmüyordu. Ama şimdi..ona o kadar kaba davrandığı için ilk çocuğun artık onu isteyip istemediğinden emin değil. Ona biraz kaba şeyler söyledi ve şimdi de bundan pişmanlık duyuyor çünkü gerçekte söylediği şeylerin yarısını bile kast etmedi." 
 

*flashback*

"Hyung," Sehun durdu ve son sınıf öğrencisine baktı.

"Hım?"

"Benden hoşlanıyorsun değil mi?" diye sordu Sehun düz bir suratla.

Luhan kendi tükürüğünde boğulurken yanaklarının pembeleştiğini hissediyordu.

"N-Tabii ki senden hoşlanıyorum..! Sen benim en sevdiğim dongsaengimsin.."

"Hayır beni öpmek ve benimle çıkmak istiyorsun anlamında." diye düzeltti Sehun.

Luhan bir elini saçlarından geçirmeden önce duraksadı. "İyi, hoşlanıyorum. Senden çok hoşlanıyorum ve senden erkek arkadaşım olmanı istiyorum." Reddedilmeyi duymaya hazırdı.

Sehun gözlerini kırpıştırıyordu. "O zaman erkek arkadaşım ol."

Luhan'ın gözleri genişledi. "N-Ne?!"

"Dedim ki, erkek arkadaşım ol. Benden hoşlanıyorsun değil mi hyung? Yani benim için her şeyi yaparsın.." dedi Sehun tekrar.

"Tamam." dedi Luhan mutlulukla uzun olana doğru eğilerek, Sehun onu geri iterken.

"Sahte erkek arkadaşım."

Bu Luhan'a bir ton tuğla gibi çarpmıştı.

"S..Sahte mi? Neden... Ne için senin sahte erkek arkadaşın olacağım ki?" diye sordu Luhan, kalbinin anında midesine indiğini hissetti.

"Ben...Chanyeol hyungdan hoşlanıyorum. Bunu bildiğine eminim."

"Ama bunun konumuzla ne alakası-"

"Hyung, erkek arkadaşım gibi davran ve Chanyeol'ü kıskandır." diye açıkladı Sehun bu gerçekten o kadar basitmiş gibi.

"S-sen beni sadece kullanmak mı istiyorsun? Chanyeol'ü elde etmek için?" Sesi kırıldı.

Sehun elini cebine koyarken başını salladı. "Demek istediğim, bu iki tarafın da kazanacağı bir durum. Sen benden hoşlanıyorsun, ve ben de benimle çıkmana izin veriyorum. Ben Chanyeol'den hoşlanıyorum yani biz onu kıskandırab-"

Sehun yanağında sızlayan acıyla bakışlarını yere dikti.

"S*keyim benimle dalga geçiyor olmalısın." diye küfre

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with