16.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata
 

"Senden hoşlanıyorum."

Yixing gözlerini kırpıştırırken Joonmyun boynunun arkasını ovuşturuyordu. Kulakları kırmızıydı ve yanakları da yavaş yavaş pembeleşiyordu.

"Ben de senden hoşlanıyorum." dedi Yixing bir gülümsemeyle ancak Joonmyun başını kaldırıp ona baktığı anda, bunun aynı anlamdaki 'hoşlanma' olmadığını anlamıştı.

"Ama benim senden hoşlandığım şekilde değil..."

Joonmyun iç çekerken Yixing onu izledi.

"Neden benden hoşlanıyorsun?"

Joonmyun kekeledi. "Ş-Şey..-"

"Her ne kadar senin harika bir insan olduğunu düşünsem de şu an başka biriyle ilgileniyorum."

Joonmyun'un gözleri genişledi.

"S-Sen mi?" Sesi titremişti. "Kimle?"

Yixing ona uzaklara dalmış gibi bakarken kendi kendine gülümsedi.

"Farklı...biriyle."

Joonmyun utancın onu rahatsız ettiğini hissetmişti. "Tamam o zaman..Ben şimdi gideyim."

-
 

"Demek istediğim, bu geçen üç yıldır ona o kadar bağlıydım ki! Nasıl yapabili-"

"Teknik olarak, Kris mezun olmadan önce onunla bir 'ilişki'n olmuştu-"

"O sayılmaz! Sadece, Yixing benim yerime o aptal son sınıfı seçti diye sinirlenmiştim. Yixing için sevmediğim halde Kris'le çıktım." diye belirtti Joonmyun ve Jongdae gözlerini devirdi.

"Hı hı tabii. Seni ne mutlu edecekse."

"Su. Beni su mutlu eder. Ve Yixing de benim için su.. Ayrıca bu konuda da çok net davrandı! İtirafım 10 saniye sürdü- muhtemelen daha da az.."

Joonmyun iç çekerek başını masaya koyunca Jongdae ona uzanmış ve son sınıf öğrencisinin sırtını hafifçe pat patlamıştı.

"Her şey düzelecek, hyung. Sen ve Kyungsoo, görünüşe bakılırsa ikiniz de sevgilileriniz tarafından reddedildiniz."

Joonmyun göz ucuyla baktı. "Kyungsoo mu? Jongin'le ona ne oldu ki?"

Jongdae omuz silkti. "Kim bilir? Onlar hep çifte kumru modundaydılar. Eninde sonunda da birleşecekler. Ama sen yoluna devam etmek zorundasın."

"Ne? Neden Yixing ve ben de eninde sonunda birleşemiyoruz?"

"Çünkü Jongin ve Kyungsoo kavga ettiğinde, bu sevimli oluyor. Ama sen sadece Yixing hyunga umutsuzca aşıksın."

Joonmyun kaşlarını çattı. "Yah! Beni rahatlatmak için mi yoksa yarama tuz basmak için mi buradasın sen?"

Jongdae kıkırdadı. "İşte bu nedenle şimşek ve su uyuşmuyor."

"Hey çocuklar."

Oturan iki oğlan da ikinci sınıf öğrencisine döndü.

"Sehun!" Jongdae kenara kayarak uzun oğlanı masalarına buyur etmişti. Joonmyun'un uzun bir nefes koyvermesi Sehun'un dikkatini çekti.

"Sorun ne?"

Joonmyun duyulmayan bir sesle üçünden en genç olana bir şeyler mırıldandı.

"Ne?"

Jongdae önemsemez bir tavırla üzgün öğrenciye doğru elini sallayarak Sehun'a döndü. "Onu merak etme, aşk acısı çekiyor sadece."

Sehun bir dakika kadar sessiz kaldı.

"Sanırım ben de öyle."

Joonmyun yerinden doğrulurken Jongdae neredeyse şaşkınlıkla masayı deviriyordu.

"Luhan yüzünden mi?!"

Sehun onlara garip garip baktı. "Ah-"

"Seni korkutup kaçıracak aşırı derecede sapıkça şeyler mi söyledi yoksa?" diye sordu Jongdae.

Sehun sadece başını salladı. "Luhan hyungla bir alakası yok..bu başka biri."

Jongdae dramatik bir tavırla nefesini tutmuştu. "L-Luhan... değil mi?"

"Lu hyung çok hoş biri. Bu diğer kişi ise...Gerçekten bilmiyorum." dedi Sehun sessizce.

"İkinci sınıf mı?" Jongdae sorguya çeker gibi sordu. Jongin'le takılan birkaç kişiden başka, ikinci sınıflardan tanıdığı fazla kimse yoktu.

"Hayır.."

"Son sınıf?" diye sordu Joonmyun. Bir son sınıfa aşık olmak her zaman için bir faciaydı çünkü mezun olduktan sonra onlarla tekrar görüşme şansınız neredeyse sıfıra yakındı.

"Hayır. Üçüncü sınıf." Sehun cevapladı.

Jongdae kaşlarını çattı.

"Biz tanıyor muyuz?"

Sehun ayağa kalkmadan önce kızarmıştı. "B-Ben daha fazla konuşmayacağım. İyi günler."

Sehun uzaklaştıktan sonra, Jongdae karşısında oturan Joonmyun'a baktı.

"Sence kim? Luhan da aşk acısı çekecek."

"Pekala, onunla birlikte kulübümüz 4 kişi oluyor." dedi Joonmyun bir iç çekişle.

"Sizin kulübünüz! Ben özgür bir adam olarak kusursuz bir şekilde yetenekliyim. Mezun olduktan sonra kendime sevgi dolu bir kız arkadaş bulacağım."

Jongdae sandalyesinde arkaya yaslanıp düşüncelere dalarken çenesini ovuşturuyordu.

"Bizim Sehunniemiz kimden hoşlanıyor....?"

-
 

Baekhyun bir sonraki dersine gitmek için koridorda ilerlerken birinin omzunu dürttüğünü hissetti. Arkasını döndüğünde yüzlerinde sinirli bir ifadeyle ona bakan üç kızla karşılaşmıştı.

"Yardım edebileceğim bir şey mi var?" diye sordu, başını belaya sokmasına neden olmayacaklarını umarken.

"Aslında, evet." Kızlardan biri oldukça tatlı bir şekilde söylemişti, ardından sesini alçalttı. "Sevgili oppamızdan uzak durarak."

Baekhyun tek kaşını havaya kaldırdı. "Kimmiş o?"

Bir kız alayla güldü. "Gerçekten salaksın değil mi?"

"Ben-"

"Chanyeol oppa! Chanyeol!" Biri ismini vurguladığında Baekhyun gözlerini kırpıştırdı. Öğrenciler geçerken onlara bakmaya başlamışlardı. Baekhyun'un kızlardan yalnızca üç ya da beş santim kadar uzun olması da yardımcı olmuyordu. Gerektiğinden daha da fazla gözü kork

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with