19.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata
 

"A-Anne?!" Baekhyun, annesinin müdürün odasına girdiğini gördüğünde inanamayarak bağırdı. Bir saatlik bekleyişin ardından, Bayan Kim'in bahsettiği 'özel misafir' gelmişti. Her zamanki iş kıyafetini giyiyordu ve oğlunu gördüğü anda yüzünde parlak bir gülümseme belirmişti.

"Baekhyun-ah!"

Kısa olan kollarını açarak hemen ona doğru koştu ve onu bir kucaklaşmanın içine çekti. "Burada ne yapıyorsun? İçeri nasıl girdin?!"

"Beni Bayan Kim çağırdı. Görüşmemiz gereken birkaç şey var."

"Eğer buraya gelebiliyorsan..bu senin de bir novan olduğu anlamına mı geliyor?" diye sordu Baekhyun, tamamen gafil avlanmış bir halde.

Kadın onayladı. "Her şeyi açıklayacağım. Öğrenmenin..zamanı geldi."

"Ne demek istiyorsun?"

Müdür Kim boğazını temizleyerek iki Byun'un da dikkatini yeniden asıl meseleye çekmişti. Baekhyun yanındaki koltuklardan birine, Chanyeol'ün karşısına otururken annesini de beraberinde sürükledi. Şimdi, Chanyeol'ün ifadesi yumuşamış olsa da yüzünde fazla duygu barındırmıyordu.

"Bu...Chanyeol mü?" diye sordu Baekhyun'un annesi hafif bir şaşkınlıkla, önünde oturan uzun boylu çocuğu incelemeden önce. "Hala aynı çocukluğundaki gibi şirin ve sevimli görünüyorsun."

Baekhyun'un gözleri genişledi. "Anne, sen Chanyeol'ü tanıyor musun?!"

Bayan Kim yerinden kalktı, "Sizleri konuşmanız için bırakıyorum. Önemli bir toplantıya katılmam gerek yani bir buçuk saate dönerim." Odadan ayrılmadan önce saygıyla eğilmiş ve üçü de karşılık vermişti.

Müdür kapıyı kapattıktan sonra, Chanyeol'ün gözleri kısaca hatırladığı kibar kadına kaymış, hızlı bir selamlama gönderdikten sonra gözleri yanlışlıkla Baekhyun'unkilerle buluşmuştu. Yüzlerindeki benzerliği- Baekhyun'un gözlerinin uçlarının nasıl hafifçe aşağı doğru düşük olduğunu, solgun ciltlerini, ve hatta Baekhyun'un gülümseyişinin annesinden geldiğini görebiliyordu.

"Sen ve Chanyeol çocukluk arkadaşıydınız." sakince açıkladı, ona deliymiş gibi bakan Baekhyun'a.

"N-Ne? Ben ve Chanyeol? Çocukluk arkadaşı?..Hadi canım. Hayır." Baekhyun bu düşünceye karşı başını sağa sola salladı. Buraya gelmeden önce Chanyeol'le hiç tanışmamıştı.

Chanyeol iç çekti. "Sadece hatırlamıyorsun."

"Ne demek hatırlamıyorum? Chanyeol gibi soğuk kalpli ve kendini beğenmiş birini hatırlayacağımdan son derece eminim." Baekhyun, Chanyeol'ün suratına hoşnutsuz bir bakışla bakarken karşılık verdi.

"Çocukken öyle değildi. Siz ikiniz en yakın arkadaşlardınız." dedi Baekhyun'un annesi, eski anılara gülümserken.

Baekhyun anlamıyordu. Annesi neden çağrılmıştı? Nasıl annesi ve Chanyeol birbirini tanıyorlardı? Nasıl olur da kendisi Chanyeol'ü tanıyor olabilirdi? Neden Chanyeol şimdiye kadar bunun hakkında herhangi bir şey söylememişti?

"Neden bahsediyorsun, anne?" Baekhyun çaresizlikle annesine baktı.

"Baekhyun..baban ve ben bunu senden bir sır olarak sakladık..." diye başladı, uzanıp oğlunun elini tutarken. "7 yıl önce bir kaza geçirdin, 11 yaşındayken."

Baekhyun gözlerini kıstı. "Bir kaza mı? Ne tür bir kaza?"

Bu bilgi Chanyeol'ün de dikkatini çekmişti. "Bu...öyle değil-"

Bayan Byun başını salladı. "Bir araba kazasıydı. Büyük babanla okuldan dönüyordunuz."

Baekhyun kafa karışıklığıyla kaşlarını çattı. "Büyük babamın ben doğmadan önce öldüğünü sanıyordum."

Annesi başını iki yana salladı. "Çocukluk anıların bu yüzden çok bulanık."

Chanyeol bilgileri birleştirmeye çalışıyordu ama hala bir şeyler eksikti. Baekhyun'un onların aile geçmişleri hakkında bir fikri olmadığı açıktı, kendi ailesininki şöyle dursun.

"Bu kazanın konumuzla ne ilgisi var? Bunun Chanyeol'le ne ilgisi var?"

Baekhyun'un annesi devam etti. "Büyük babanın arabası başka bir arabaya çarptı..ve diğer araba alev aldı. O araba, Chanyeol'ün büyük babasının arabasıydı."

Baekhyun dinliyordu ama her şey doğru olmak için fazla olağanüstü duruyordu.

"Ne oldu..?"

"Sen kan kaybediyordun, çok fazla, başından, ve ciddi bir beyin sarsıntısı geçirdin. İlk öğrendiğimde kalp krizi geçireceğimi sanmıştım." Bayan Byun elini oğlunun saçlarının arasından geçirirken tek oğlunun az kalsın öleceğini öğrenmenin korkunç hissini anımsamıştı.

"Büyük babama ne oldu?"

"Seni arabadan çıkarmayı başardı ve diğer aracın sürücüsüne yardım etmek için gitti-"

"Senin büyük baban, benim büyük babamı öldürdü." dedi Chanyeol doğrudan.

Baekhyun, Chanyeol'ün sert ses tonu karşısında öfkelenmişti. "Pardon?"

"Olan buydu, öyle değil mi Bayan Byun?" Chanyeol'ün bakışları soğuktu.

"Babam hakkında o şekilde konuşma."

Baekhyun kaşlarını çattı. "Ne yaptı ki?"

"Sanırım bunu ben açıklayabilirim," Chanyeol konuşmaya başladı "Mağdur ailenin bir ferdi olarak."

"Chan-"

Uzun olan Baekhyun'un sözünü kesti, "Benim ailem saf kan ateş novacılarıdır. Bizim gücümüz ateş. Kanlarımız ateştendir. Araba alevler içinde kalmış olsa da, büyük babam ölemezdi. Onun nova hayvanı bir anka kuşuydu...hayatını farklı bir biçimde sonsuza dek sürdürebilen bir anka kuşu."

Baekhyun sessizliğini korurken şaşkınlık içinde de

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with