41.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata


 

"Ovv.." Baekhyun bedeninin altında ormanın soğuk zeminini hissettiğinde acıyla inledi. Elleri hafifçe sıyrılmıştı ve ayak bileği ağrıyordu.

"Buraya nasıl geldim ben böyle?" Baekhyun ayaklarının üzerinde doğrularak uzun bir ağacın gövdesine yaslanırken kıstığı gözleriyle bakındı. Eğer doğru hatırlıyorsa, en son okul yemekhanesindeydi ve Minseok'un novası yerleri donduruyordu.

Herhangi bir öğrenci görmek için etrafına baktı ama yalnızca öten kuşları ve rüzgarda hışırdayan yaprakları duyabiliyordu.

"C-Chanyeol?" Temkinlice ileriye doğru birkaç adım atarken seslendi. "J-Joonmyeon hyung..?"

Sessizlik Baekhyun'un kalbini ağırlaştırmıştı. Hiç olmazsa okul arazisi içinde bir yerlerde olmalıydı. Oturup birilerini mi beklemeli acaba diye düşünüyordu. Yakınlarda büyük bir kaya bulan Baekhyun soğuk taşa sürtünen bileği yüzünden acıyla yüzünü buruşturarak oturdu.

"Ne oldu?" Baekhyun kaşlarını çatmış ellerine bakıyordu. Hala aynı kıyafetleri giyiyordu, güneş hala gökyüzündeydi. Biraz başı dönse de vücudunun ağrısı daha fazlaydı.

Oturup bir şeyler olması için beklerken zaman geçmiyormuş gibi gelmişti. Baekhyun iç çekti ve kendini kayadan kaldırdı. Şimdi hava kararıyordu ve çok sıkılmıştı. Chanyeol'ü özlemişti ve Minseok'la Luhan'ı görmek istiyordu. Arkadaşlarını özlemişti ve keşke neler olduğuna dair bir açıklaması olsaydı.

"Baekhyun!"

Uzak bir mesafeden biri adını sesleniyordu. Gözleri genişledi ve etrafına bakındı.

"Buradayım!" bağırarak karşılık verdi, biri bakıyor olabilir diye kollarını sallıyordu.

"Baekhyun?!" biri tekrar seslendi. Baekhyun sesin nereden geldiğini dinlemeye çalışıyordu. Ona bir parça evi anımsatan tanıdık bir sesti bu.

"Buraya! Buraya!" Kim olduğunu önemsemeden yüksek sesle bağırdı.

"Jongin!" Baekhyun ona yaklaşan grubu izlerken seslendi. Yeterince yakına geldiklerinde Baekhyun; Yixing ve Kris'in de onlarla birlikte olduğunu görerek rahat bir nefes almıştı.

"Burada ne yapıyorsun, Baekhyun?" diye sordu Yixing, Baekhyun'un yürümesine yardım ederken. Genç olan biraz tökezleyince Kris onu hemen yakaladı.

Baekhyun dudaklarını büzdü. "Be-Ben bilmiyorum."

Jongin Baekhyun'a baktı, kırgın hissetmemeye çalışıyordu. "Joonmyeon hyung..o senin kaybolduğunu söyledi."

Baekhyun gözlerini kırpıştırdı ve başını salladı. "Sanırım öyle oldu..Kendimi yerde buldum ve her yerim ağrıyordu."

Yixing Kris'e bakarak ona bilen bir bakış attı.

"Baekhyun, senin novan ne?" diye sordu Kris. Baekhyun gerildi.

"Aaa- şey," Yixing'e doğru baktı ama son sınıf öğrencisi ona hiç yardım etmiyordu. "B-Ben..Ben bir şeyleri alabiliyorum." diye bitirdi zayıf ve ikna edici olmayan bir tonda, Kris'in daha fazla üstelemeyeceğini umuyordu.

"Bir şeyleri almak mı? Ne gibi mesela?"

Baekhyun yutkundu. "Neden-"

"Novaları." diye cevap verdi Kris kesin bir dille. "Sen novaları alabiliyorsun."

"N-Nasıl-"

"Artık saklaman gerekmiyor." dedi Yixing sakince. "Hepsi biliyor."

Baekhyun'un dudakları sıkı sıkı kapanmıştı. "B-Ben yapmadım..Ben hiçbir şey çalmad-"

Jongin öne çıktı ve Baekhyun'un gözlerinin içine baktı. "Yaptın. Benimkini çaldın."

Baekhyun'un gözleri büyüdü. "Bu olamaz, ben çalmad-"

Birden her şey açıklığa kavuştu. Baekhyun'un nasıl ormanda ortaya çıktığının tek açıklaması olabilirdi.

Işınlanma.

"Hayır..Hayır yapmış olamam!" Baekhyun durumun farkına varıp Yixing'in tutuşundan kurtulmadan önce kafasını sağa sola sallıyordu. "B-Bana dokunma..!"

Yixing kaşlarını çattı. "Baekhyun, biz yardım etmeye çalış-"

"Senin gücünü alamam. Jongin'e ne olacak?!" Baekhyun bakışlarını korku içinde ikinci sınıfa dikmişti.

"Etkilenen tek kişi Jongin değil." dedi Kris ve Baekhyun kaşlarını çattı.

"N-Ne...demek istiyorsun?"

Yixing gözlerini yumdu, Baekhyun yalnızca kendini suçlayacağını biliyordu.

"Görünüşe göre Sehun'un bilincini kaybetmesinin ve Minseok'un novasının kontrolden çıkmasının senin novanla bir bağlantısı var."

Baekhyun'un dizleri zayıf düşünce Kris onu hızla yakaladı.

"Ben ne yaptım? Diğerlerini incitecek ne yaptım?" Baekhyun'un yüreği suçluluk ve kafa karışıklığıyla ağırlaşmıştı.

"Senin hatan deği-"

"Ama öyle!" Baekhyun ayağını yere vurdu. "Benim aptal güçlerim yüzünden, değil mi? Keşke buna sahip olmasaydım.."

Kris iç çekti. "Novana sahip olmamayı dilemek sanki kollarının ya da bacaklarının olmamasını dilemek gibidir. Birlikte doğduğun için şanslı olduğun bir parçan o senin ve seni bir insan olarak eşsiz yapıyor. Demek istediğim, bu güce sahip olmak sonunda Chanyeol'le tanışmanı sağladı öyle değil mi?"

Baekhyun'un gözleri hüzünlenmişti. "Sanırım..Bekle..Chanyeol- Ben onun da-"

"Çalmadın. Novası hala duruyor." dedi Jongin güvence vererek.

Baekhyun bilinçsizce rahat bir nefes koyverdi. "Şimdi ne yapacağım?"

Kris elini Baekhyun'un omzuna koydu. "Okula dönmeni öneririm. Diğerlerini uzaklaştırmaya çalışma, senin için endişeliler yalnızca, ufaklık. Şimdi, sadece nova sınavlarının başlamasını beklemek zorunda olacağız..."

-


 

Baekhyun yurt odasının kapısını açtı, ancak odaya girdiği saniyede, sıcak bir kucaklamanın saldırısına uğramıştı. Yüzü birinin göğsüne bastırılmıştı ve koku Baekhyun'un reddedemeyeceği kadar çok tanıdıktı.

"Güvendesin." Chanyeol'ün derin, sakin sesi Baekhyun'un onun kolları arasında rahatlamasını sağladı. "Seni kaybettiğimi sandı

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with