_12.5

Former Fangirl (TÜRKÇE)

Senaryoyu okumayı bitirdiğimde bir süre son sayfayı inceledim.

Sungjae'nin, Ilhoon'un Programı'nda yaptıklarının üzerinden tam 3 hafta geçmişti.

Ala konuyu açmıyordu, aramız eskisinden iyi olmuştu. Yalnızken, fazla sessiz kaldığımızda bir kedi gibi sarılıp bana sokuluyordu. Bana karşı gitgide daha rahat davrandığını hissediyordum.

Reklamın ve son olanların etkisiyle medyada adımın çok geçmesinin ve eski oyunculuk deneyimlerimin sonucu elime bir senaryo tutuşturulmuştu.

Ana karakter değil fakat Başrol kadın karakterin erkek kardeşi olarak teklif almıştım. Bu tür şeyleri özlemediğimi söyleyemezdim. Ama istemiyordum.

Davadan sonra giderimiz cidden artmıştı, bir ek iş benim için fena olmazdı. En azından bir süre şirket yerine sadece dizi için para alabilirdim. Sanırım teklifi düşünmek istememin sebebi tam olarak buydu.

Endişelerimden biri Başrol erkek karakterin belli olmamasıydı. Sungjae'nin şu sıralar bir drama king olduğunu sayarsak onunla karşılaşmaktan çekiniyordum. Hele reyting için ikimizi karşılaştırmaları da beklenir bir durumdu.

Diğer endişem Ala'ydı. Çünkü bana teklif edilen karakterin hafıza kaybına uğramadan önce pek de güzel sahneleri yoktu. Yalnızca bir bölüm sürecek olsa bile kötüydü. Senaryoda bile bu kadar müstehcen ayrıntının yer alması tüylerimi ürpertmişti.

Kapının açılmasıyla birlikte kağıt topluluğunu elimin tersiyle masadan aşağı itip kapıdan giren Ala'ya gülümsedim.

"Oh. Ne düştü?" Kafasını eğmeye çalıştı fakat konuşarak onu durdurdum. "Önemli bir şey değil, sen ne getirdin?"

"Eski tempoya döndük Bay Lee." Masama iki tane dosya bırakırken mırıldandı. "Bu kez 3 kere kontrol ettim.."

İç çektim ve dosyaları aldım. "Ala-Yah... Kaç kere söyledim, senin suçun değildi."

Boğazını temizledi. "Bayan Wang." Şirketteyken benimle hiçbir şekilde yakınlık kurmaması hoşuma gidiyordu.

Saate baktım ve ayağa kalktım. "İşin bittiyse çıkalım mı? Bayan Wang?" Bugün durgun görünüyordu, yorulmuş olmalıydı.

Sadece başını sallamakla yetindi.

"O zaman sen gidip toparlan, aşağıda bekliyorum."

Kaza yaptığından beri onu eve ben götürüyordum. Yanında ben olmadan arabaya binmesini istemiyordum, ki o da hiç sesini çıkarmamıştı.

Atkısına gömülmüş bir şekilde arabaya bindiğinde gülümsedim ve onu izlemeye başladım. Paltosunun içinden beyaz önlüğünü çıkarmadığını gördüğümde kaşlarım çatılmıştı.

"Bir sorun yok değil mi Ala?"

"Aslında.." Dudaklarını ısırıp bana baktı. "Bugün bir şey duydum."

Devam etmesi için ona bakarken başımı salladım. "Ve..?"

"Eline bir teklif gelirse bunu bana söylerdin değil mi? Bir şeyleri benden saklamanı sevmiyorum." Yanaklarını şişirip emniyet kemerini takarken gözlerimi ondan kaçırdım.

Bir şey belli olmadan ona anlatmak istemiyordum ancak ben söylemeden duymuş gibiydi. Yine.

--------------------

"Senaryo çok güzel ancak bu işi istemiyorum." Gülümseyip senaryoyu yönetmenin önüne bıraktım. 2 gün düşündükten sonra buraya gelmiştim. Kararım hayırdı. Yakın zamanda başka bir teklif daha alabilirdim değil mi? Belki...

"Tam olarak sebebini öğrenmemiz mümkün mü Minhyuk-ssi? Eminim yardım edebiliriz." Yönetmenin oturmam için gösterdiği yere oturup başımı iki yana salladım.

"Teşekkür ederim efendim. Eminim başka birini bulabilirsiniz." Ona onun gibi cevap verdiğimde biraz arkasına yaslandı.

"Başkasını istemiyorsak?"

Ellerimi iki yana sallayıp senaryonun üçüncü sayfasını açtım. "Bakın ben bunu yapamam. Bir ilişkim olduğunu biliyorsunuz, bu sahneyi çekemem."

Bana karşı kahkaha attığında kafam karışmıştı. "Koskoca senaryoda toplam 2 dakikalık yer harcayacak minicik bir şey için mi?"

Tek kaşımı kaldırıp teklifimi sundum çünkü bu işi bir yandan da istiyordum. "O zaman o minicik şeyi benim için kaldırabilirsiniz.."

"Hayır, hayır, olmaz..." Arkasına yaslandı ve devam etti. "... Minicik olsa bile o sahne, konu için önemli."

İç çekerek ayağa kalktım. Paraya ihtiyacım vardı. Reddetmek canımı yakacaktı. "Bakın ben bu işleri bırakalı 3 yıl oldu, kabul etmem zor. Yine de teşekkür ederim."

Tam arkamı dönüp gitmek üzereydim ki bir daha konuştu. "Aslında benim aklımda bir şey daha var." Devam etmesi için ona döndüm ve dikkatlice baktım. Bu benim için bir çıkış yolu olacaksa, kabul etme şansım artardı.

"Wang Ala... Sevgilin ve seni reklamda izledim. O, kamerada iyi görünüyor... Kısa bir sahne... Onunla çekmek ister misin Minhyuk-ssi?"

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
No comments yet