2.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

"Birbirinizi öldürmeniz."

Baekhyun bunu duyduğu anda ayağa kalktı ve kameranın olduğu ağacı tekmelemeye başladı. Ayağı çok acıyınca durdu.

"Bunu yapmayacağım! Kimse yapmayacak! Bu saçmalıkları duymak istemiyorum! Bizim hiç bir suçumuz yokken neden bunları yaşıyoruz?" Baekhyun bağırıyordu. Kendi başına vurmaya başlamıştı. Kriz geçirdiği çok barizdi. Kyungsoo hemen Baek in yanına gitti ve kollarını tuttu. Baekhyun kendisini berbat hissediyordu. Sanki bir odanın içindeydi ve duvarlar onu sıkıştırıyordu. Sertçe Kyungsoo yu yere attı. Kai tepkisiz haliniz bozup Baek e arkadan sarıldı ve kollarını tamamen ona sardı. Baek in hareketsiz kalmasını sağlamaya çalışıyordu.

"Bırak beni! Buradan çıkmam lazım!" Baek geri geri yürüdü. Bir yandan omzuyla Kai ye vurmaya çalışıyordu. Kai geri geri gittiği için yerdeki kütüğü göremedi. Kütüğe ayağı takıldı ve bileği döndü. Dönen bileğinin üzerine Baek düşünce bütün ada Kai nin acı bağırışyla doldu. Suho ve Chanyeol Baek i yerden kaldırdı. Baek ise Kai nin bağırışıyla girdiği şoktan çıkmıştı. Kai nin canı çok acıyordu.

"Aferin Baek! İşte ilk önce böyle yarala ve sonra öldür. Tam beklediğim gibi." Baekhyun bu durduklardan dolayı gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Bunu o mu yapmıştı?

"Galiba kırıldı. Çok acıyor" Kyungsoo Kai nin bileğine dikkatlice baktı.

"Kai bi kapa çeneni bir şey söyleyecektim." Psikopatın sesi üzerine dikkatler ona yöneldi. "İlerideki ağaçların altında 12 tane çanta var. Hepiniz birer tane seçin. İhtiyaçlar var içinde."

Chen yerinden kalktı sakince bir çantayı eline aldı. Bu sırada Psikopat, çantanın içindekileri söylüyordu.

"Yedek kıyafet, iki günlük yemek, makyaj malzemeleri-"

"O ne alaka?" dedi Luhan bıkmış halde.

"İdolsünüz sonuçta, makyajsız ne yapabilirsiniz ki? Fanlarınız ne der sonra?"

"Şu an fanlar yok farkındaysan."

"Luhan. Sizi kameralara çekiyorum. Peki sadece ben göreyim diye mi? Hayır. Bu görüntüler eş zamanlı olarak dünyada yayınlanıyor. Ayıptır söylemesi bir kanalın yönetimini hackledik." bir gülme sesi geldi.

"Bu görüntüleri herkes izliyor ama bizi kurtarmaya kimse gelmiyor öyle mi?!" diye bağırdı Suho.

"Bulunduğunuz adanın yerini kimse bilmiyor. Harita da bile yok!" Psikopatın bu lafı üzerine herkes şaşkınca birbirine baktı.

"Ne? Nasıl?" üyeler tepki gösteriyordu.

"Bu adanın yüz ölçümü çok küçük ve bu adada hiç bir yararlı şey yok. Bu yüzden hiç kimse önemsememiş. Anlayacağınız dünyada bile değilsiniz."

"Ama-"

"Suho sus artık. Daha bir şey öğrenmene gerek yok. Gidip çantalarınızı alın. Bakın Chen aldı bile. Chen de mükemmel olduğu konusunda şüphe duymadığım bir üye."

"Onu bunu bırak da bu çantadan bıçak çıktı. Ne alaka?" herkes Chen in gösterdiği büyük ve korkutucu bıçağa baktı.

"Bu tür silahlardan öbür çantalarda da var. Birbirinizi öldürmeniz için koydum."

"Açlık oyunları serisini okudun değil mi? Yaptığın sadece beni güldürüyor." Chanyeol kahkaha attı. Sonra birden yere düştü ve titremeye başladı.

"Chanyeol dua et seni seviyorum" Chayeol yeniden sakinleşti.

"Sevme biçimin çok ilgi çekici" dedi Luhan küçümsercesine.

"Bu kadar saçma şeylerle çantayı dolduracağına ilaç koysaydın ya!" diye bağırdı Kyungsoo. Kai nin halini bir o düşünüyormuş gibiydi.

"Tabi ya! Kai nin bacağı incinmişti. Çantalardan birinde ilk yardım malzemeleri var. Kyungsoo, git ve sevgilini kurtar. Çabuk!"

Kyungsoo "sevgili" lafını umursamadan çantalara koştu ve birini karıştımaya başladı. Bu sırada öbür üyeler de çantalarını almıştı. Daha doğrusu yerinden kalkmayan gruba Chen çanta dağıtımı yapmıştı. Kris in çantasından çıkan ilk yardım malzemeleri Kyungsoo ya verdiler. Kyungsoo Kai nini sadece burkulmuş olan bileği ile ilgilendi.

"Hepiniz silahlarınızı gösterin. Birbirinizin silahını bilirseniz savunmanız kolay olur."

Chen bıçağını zaten elinde tutuyordu ve oyun oynuyormuş gibi etrafa savuruyordu. Gerçekten hiç ciddiye almıyor muydu?

"Ciddi misin sen?" dedi Luhan elindeki satırı göstererek. "Bu çok aşırı. Ben bunu elime almam" Luhan satırı uzağa attı.

"Belki bir gün kullanırsın Lulu. Kim bilir?" ses durumundan çok memnun gibi geliyordu.

Kris elindeki üç, uzun, ince, şiş tarzı şeye bakıyordu. "Bu ne?" dedi.

"Oo! Kris sesini duymak ne güzel! Onu eline takıyorsun ve kurbanının boğazına saplıyorsun. Gerçekten eğlenceli değil mi?" Kris, Psikopat ın kahkaha sesinden sonra o da elindeki mide bulandırıcı şeyi Luhan ın satırının yanına attı.

"Kai sana ne gelmiş?" diye sordu Psikopat.

"Çakı" Kai bacağının ağrısı ile ilgilenmiyordu artık. Çakı pek de ölüm aleti gibi durmuyordu ve bu Kai nin içini rahatlatmıştı. En azından Kris ve Luhan ınkisi gibi korkunç değildi.

"Ok ve yay" Chanyeol elindeki ufak, zıpkın tarzı şeyi havaya kaldırdı.

"Bununla balık tutabiliriz!" dedi Lay neşeyle.

"Hayır Lay. Onlarla insan öldürecek. Bu ok ve yayı o fotoğraf çekimlerini gördükten sonra Kyungsoo m için koymuştum ama Chanyeol a da yakıştı."

"Psikopat kız. Yaptıklarının hepsi saçmalıktan ibaret." Luhan ın bu çıkışı üzerine Psikopat sadece sustu. Çünkü Luhan a daha fazla elektrik verirse çocuk beynini kaybedecekti. Onun için akıllı birileri lazımdı. Akıllıyken birilerini öldüren kişiler.

"Kız olduğumu nereden çıkardın?"

"Erkek misin? 12 erkekle uğraştığına göre kızsındır diye düşündüm."

"Lulu tabiki kızım. Ve inanır mısın senden nefret eden tek kızım"

"Lulu deme bana! Bu isimden nefret ediyorum"

"Bunu öğrendiğim iyi oldu Lulu. Üstelik bütün fanların da duydu. Bence onlara el sallamalısın iyi olduğunu bilmeleri gerekir." Luhan sinirle kameraya bakıyordu.

"Her neyse. Lay, sende ne var bakalım" Lay elindeki kumanda tarzı şeye baktı.

"Şok cihazı galiba. Ne bu?"

"Evet şok cihazı. Nefis bir şey değil mi?" tekrar bir kahkaha sesi duyuldu.

Suho ve Kyungsoo da çantalarından bıçak çıkardı. Ama Chen inkisi ile karşılaştırılınca Kyungsoo nunkisi daha uzun Suho nunkisi daha kalındı. Chen inkisi bir kolun yarısı uzunluğunda bir bıçaktı.

"Tao ya neyin geldiğini çok merak ediyorum" Tao, Sehun ve Baekhyun çantalarına hiç dokunmamışlardı. Chen nereye bıraktıysa orada öylece duruyordu. "Tao? Ağladığını söyleme bana! Sadece kameraların önünde bebek rolü yapıyorsun sanıyordum. Gerçekten böyle misin?"

"Çok ileri gidiyorsun!" Suho, Luhan ve çoğu kişi Tao ya söylenen bu laflara tepki göstermişti.

"Tamam anladık Tao nuza laf ettirtmiyorsunuz. Her neyse. Tao, ya o çantayı açarsın ya da elektriğin tadına bakarsın." Tao hareket etmiyordu. Suho hemen yanına gitti ve çantanın fermuarını açtı. Tao nun çantasından çelik yumrukluk çıkmıştı.

"Tao, hayatım! Bu silahı seni düşünerek koydum biliyor musun? Şu an o kadar mutluyum ki! Bu yumrukluk sayesinde tek yumruk ile karşındakinin suratını dağıtabilirsin!" Psikopat kız gerçekten mutlu olduğu sesinden belli oluyordu. 

"Törpü çıktı." Xiumin çantasından çıkan ufak törpüye bakıp kahkaha atmaya başladı. "Yani birini öldürmem Kai gibi imkansız."

"Xiumin, şuna emin ol senin silahın bütün silahlar arasında en özel olanı. Tebrik ederim." 

"Dalga geçiyorsun değil mi?" Xiumin sırıtmaya devam ediyordu. Gerçekten ufak da olsa rahatlamıştı. Tam o sırada bir silah sesi duyuldu. Sehun aniden bağırdı.

"Sehun dikkat et salak!" Sehun elinde bir tabanca tutuyordu. Birden eline alınca yanlışlıkla ateş etmişti ama kimseye gelmemişti. "Sehun o silahta üç mermi vardı ve sen birini gereksiz yere harcadın. Tam bir salaksın" Psikopat kız çok kızmıştı. Sehun tekrar eski ifadesiz yüzüne geri döndü ve silahı çantaya geri koydu. Elinde tutmak istemiyordu.

"Herkes silahını gösterdi galiba." dedi Chen hala elindeki bıçak ile uğraşırken.

"Hayır Baekhyun kaldı!" Psikopat kızın uyarısı ile herkesin kafası korku dolu Baekhyun a döndü.

"Baekhyun iyi misin?" diye sordu Suho. Baekhyun cevap veremiyordu.

"Göstermesine gerek yok. Tek bir silah kalmıştı zaten. Baekhyun a halat ip düştü. Artık bu psikolojiyle kendisini mi asar yoksa başkasını mı onu bilemeyeceğim." Suho Psikopat kızın bu laflarını duyunca Baekhyun un çantasını açtı ve halatı aldı.

"Bunu Baekhyun dan uzak tutun" diyerek halatı Luhan a attı.

"Suho bu kadar korkak olma. Baekhyun un tek güveneceği şeyi neden elinden alıyorsun? Baekhyun hiç bir şey yapmayacak mısın?"

"SUS ARTIK, SUS!" Baekhyun birden bağırdı ve elleriyle kulaklarına vurmaya başladı. Tekrar krize giriyordu ve üyeler ne yapacaklarını bilimiyordu. Baekhyun un bu hali çok korkutucuydu.

Diğer bölümün fragmanı:

"Baekhyun yapabilirsin! Hadi nasıl oynanılırmış göster hepsine!"

"Kapa çeneni!" diye bağırdı Luhan kıza.

"Korkuyorum" dedi Baekhyun.

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi