2.Sezon - 8.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

"Yapay bir ada mı yani?" Baek Xiumin i dikkatlice yerden kaldırdı.

"Bu çok mantıksız." Herkes böyle düşünüyordu.

"Bu mümkün mü? Yani bir ada yapmak?" Chanyeol şaşkın ve kocaman gözlerle arkadaşlarına baktı.

"Bütün o yaptıklarını hatırlamıyor musunuz? Onları yapan, bunu da çok rahat yapar." Kyungsoo haklıydı.

"Kyungsoo nun evinde konuşalım. Xiumin hiç iyi durumda değil." Baek in uyarısıyla herkesin gözleri büyük abiye çevrildi. Acı çektiği çok belliydi. Kyungsoo nun evi çok yakındı. Hemen eve gittiler. Xiumin bir koltuğa oturdu. Sırtı arkaya arkaya yaslanınca acıyacak kadar kötü değildi. Bu yüzden rahatça oturdu. Kyungsoo bir kaç yara bandı ve ıslak bez getirdi. Birbirlerinin yaralarını temizlerken konuşmaya devam ettiler.

"O adada bir şeyler var." dedi Kyungsoo Xiumin in ağzının kenarındaki kanı silerken.

"O kadar garip bir yer olmasından belliydi zaten. Adada olduğumuz her an mantıksızdı." Chanyeol kaşının üstüne yara bandı yapıştırmaya çalıştı ama beceremeyince Luhan ona yardım etti.

"Sırf yeri değişmiş diye yapay olduğunu düşünemeyiz. Sonuçta depremler falan oluyor buralarda. Bir şekilde topraklar kaymıştır." Luhan böylesine imkansız bir şeye inanamazdı.

"Hatırlasanıza Chanyeol ve ben yiyecek aramaya gitmiştik de mantar bulmuştuk. Plastik gibi değil miydi?" Chanyeol Kyungsoo yu başıyla onayladı.

"Birkaç kez daha yiyecek aramıştık ama hiç yoktu. Üstelik bu alandaki adalarda illaki tropikal meyve bulunur." dedi Xiumin.

"Adanın yüz ölçümü çok küçük diye kimsenin önemsemediğini söylemisti ama o kadar güzel bir adaya ufak tatil köyü yapılabilirdi. Bu devirde tüm ülkelerin gözü topraklarda."

"Üstelik Suho Psikopat kızı ada hakkında sorguya çekince kız hemen konuyu kapatmıştı." herkes adada geçirdikleri bir kaç günü akıllarında canlandırdılar.

Baek ağacı tekmelediği anı hatırladı. Sanki bir elektrik direğine vurmuşcasına acımıştı ayağı.

Chanyeol, Lay ile birlikte balık tutmak için denize girdiği zamana döndü. Rahatça yürürlerken birden derinleşmişti deniz. Toprak bitmiş gibi.

Bunlar çok fazlaydı.

"Şimdi düşündüm de.." Baek sessizliği bozdu. "Adanın yapması aklıma geldi. Tao sen de oradaydın. Suho meşaleyi çalılara attı ve dakika geçmeden bütün adayı ateşler sardı. Yani.." Baek boğazını temizledi. "Galiba yapay bir ada olma ihtimali çok yüksek."

Herkes birbirine baktı. Bunların anlamı çok derindi. Bir kız, sırf EXO yu katletmek için bir ada inşa etmişti. 4 arkadaşları ölmüştü. Sonra onlar kurtulmuştu ve aylar sonra tekrar ortaya çıkıp Suho yu öldürmüştü. Hepsini öldüresiye dövdürmüştü. Bıkmamıştı. Hâlâ onlarla uğraşıyordu.

"O kızdan bıktım artık." dedi Luhan. Elindeki su dolu bardağı kırmamak için sehpanın üzerine koydu.

"Onunla yüzleşmeden kurtulamayız." herkes şaşkın bakışlarını Kyungsoo ya çevirdi.

"Ne demeye çalışıyorsun?" Chanyeol kaşlarını çattı.

"O adaya gidelim işte. Bulalım şu kızı."

"Yani o cehennem gibi yere tekrar mı gidelim?!" Tao sesini yükseltmişti.

"Kyungsoo saçmalama." herkesin fikri bu yöndeydi.

"Bence saçmalamıyor. Haklı." Bu durumu en son kabul edebilecek insan olan Kai mi söylüyordu bunu?

"Adaya gitmek mantıklı mı?"

"Burada durmak da bizimle uğraşacak değil mi? O, Suho yu öldürdü. Bizi de öldürmeyeceğini nereden bilelim?"

"Bizi öldürsün diye ona koşalım yani!" Luhan ve Kyungsoo tartışmaya başladı.

"Onun için nerede olduğumuz önemli değil ki! Bizi buluyor işte! Biz ise onun nerede olduğunu bilmiyoruz. Tek yerimiz o ada. O kızı görmek ve suratına bir yumruk geçirmek istiyorum. Sen istemiyor musun?"

Herkes sustu. Kyungsoo gerçekten haklıydı. O kızı elleriyle boğardı Luhan. Çoktan katil olmuştu, o kızı öldürmekte hiç tereddüt etmezdi.

"Gitmek konusunda hemfikir miyiz?" Kyungsoo hepsinin gözlerine teker teker baktı.

"Hadi gidelim dedik, nasıl gideceğiz? O kadar basit değil. Üstelik Xiumin şartlı tahliye oldu. Ülke dışına çıkamaz." dedi Luhan.

"Bir arkadaşımın teknesi var. Onunla gideriz. Kimse fark etmeden geri döneriz. Hem orası başka bir ülke değil ki. Chanyeol sen dememiş miydin? Orası buraya çok yakın. Kore de sayılır."

"Evet." Chanyeol da dahil herkes Kyungsoo nun bu garip ısrarına anlam veremiyordu.

"Neden bu kadar zorluyorsun?" dedi Baek. Gözlerini Kyungsoo ya kilitlemişti.

Kyungsoo bir an durdu. "Çünkü o psikopatı öldürmek istiyorum."

"Kyungsoo, öldürmek yok." Xiumin net bir dille söylemişti. "Eğer onu bulursak bağlarız ve devlete teslim ederiz ama o kızın istediğini yapma." Kyungsoo endişeyle Xiumin e baktı. "O bizim katil olmamızı istiyor. Onun istediğini yapma." Bakışlar Xiumin de takılı kaldı.

En baştan beri kız onların katil olmasını istiyordu. Xiumin, Luhan ve Chanyeol. İstemeden birilerini öldürmüşlerdi. Şimdi de Kyungsoo öfkesine yeniliyordu.

"Tamam, peki. Hiçbir şey yapmayacağım ama lütfen o adaya gidelim." Kyungsoo sonunda vaz geçmişti. Yalvarıyordu adeta.

"Kyungsoo bir sorun mu var?" Xiumin Kyungsoo nun endişeli gözlerine dikkatle baktı.

"Korkuyorum tamam mı? O kız bizimle uğraşıyor ve ben korkuyorum. Suho öldü. Başımıza türlü türlü şeyler geldi. Ben korkuyorum. Birisinin daha ölmesini istemiyorum. O adaya gitmemiz gerek!" Kyungsoo ağlamaya başladı. Elleriyle yüzünü kapatmıştı.

"Kyungsoo, tamam gidelim ama bu gizli olmak zorunda. Kimse bilmemeli. O arkadaşına da bir yalan uydurup teknesini alırız. Hatta kiralamak daha iyi olur. Xiumin i de götürerek yasadışı iş yapmış oluyoruz."

"Ben kesinlikle geliyorum. Sizi yalnız bırakmam." dedi Xiumin. "Ama Tao, sen iyi olacak mısın?" gözler Tao ya çevrildi. Fal taşı gibi açılmış gözlerle diğerlerine baktı.

"Ben iyiyim." dedi. Yalan söylüyordu. Söylemek zorundaydı çünkü eğer burada yalnız kalırsa daha kötü olurdu. Hepsi gidecekse o da gitmeliydi.

"Hava kararıyor. Şimdilik bunu düşünmeyin. Yarın bir şeyler buluruz. Benim şimdi gitmem lazım." Chanyeol ayağa kalktı. Kai nin de gitmesi gerekiyordu. Onlar ailesi olan kişilerdi. Ama diğerlerinin aileleri onları pek de önemsiyordu.

Kai ve Chanyeol gittikten sonra Kyungsoo ve diğerleri darmadağınık olan evi topladı. Biraz sohbet ettiler. Koltuklara yatak hazırladılar. Xiumin Kyungsoo nun yatağında yattı. Bu hasta haliyle koltukta yatması sıkıntılı olurdu. Tao ve Luhan iki koltuğa yattı. Baek ile Kyungsoo da yer yatağı hazırladılar.

Xiumin çok yorgun olduğu için çoktan uyumuştu. Oturma odasındakiler ise uyuyamıyordu. Tao gözlerini kapatınca aklına o karaltı geliyordu. Gerçekten bir insan yapmıştı o şeyi ama zaten insanlardan daha korkunç bir şey var mıydı bu dünyada?

Luhan kendisini zorladı ve gözlerini kapattı. Baek ise rahat durmuyordu. Kyungsoo Baek in uyuma tarzından rahatsız olunca kalktı ve mutfağa gitti. Su dolu bardak elinde titriyordu. Korkudan ve stresten dolayı nefes alışverişi bile değişmişti. Bu gece nasıl geçecekti?


Diğer bölümün fragmanı:

...

"Koordinatları GPS e kaydedelim." Baek kağıdı aldı ve makine ile uğraşmaya başladı.

"Hedefi giriniz."

Makineden gelen ses ile hepsinin içi ürperdi. O adadaki her an duyulan psikopatın sesinden sonra bu tür mekanik sesler ve anonslardan dahi korkar olmuşlardı.

...

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi