2.Sezon - 3.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

Chanyeol, Baek in keşfiyle morgun kapısından geri döndü. Suho nun soğuk bileğini eline aldı. Kabarmıs bir P harfi vardı.

"Kazadan önce olmuş. Biz de dövme falan sandık ama..." görevli durdu. "Kendisin zarar verebilecek biri miydi?" Luhan sadece 'dövme' kısmını anlamıştı.

"Hayır, dövme değil. O öyle bir şey yapmaz." Görevli ile Luhan anlaşamıyordu. Bu yüzden Çince bilen bir personeli getirdiler. Böylesi daha rahat olacaktı.

"Arkadaşınız kendisine zarar verebilecek biri miydi?" diye sordu Çinli hasta bakıcısı.

"Hayır, kesinlikle değil. Bu sadece..." Luhan durdu. Onlara bunun biri tarafından zorla yapıldığını söylemeli miydi? Bu işin karakolluk olmasını istemiyordu. "Biliyorsunuzdur belki. Çok büyük bir bela atlattık ve dört arkadaşımızı kaybettik. Suho bize çok değer verirdi ve..." Luhan ne tür bir şey uyduracağını bilemiyordu. " Belki de bu üzüntüsünden dolayı yapmış olabilir."

"Peki ailesi nerede?"

"Kore deler. Cenazesini Kore ye gönderebilme ihtimalimiz var mı?"

"Evet, elbette." Bir kaç işlemden sonra Suho bir tabuta konuldu ve Kore ye gönderilmek üzere hazırlandı. Bu işlemler bir kaç gün sürecekti. Bu yüzden Baek, Chanyeol ve Luhan ın orada daha fazla durmasının bir anlamı yoktu.

"Burada bir gün daha kalmak istemiyorum." dedi Baek rahatsız bir şekilde otel odasına bakıp. Mümkünse bu kıtaya dahi bir daha adım atmak istemiyordu. Sinirleri bozulmuştu ve korkuyordu.

"Tao." dedi Luhan birden. "O Çin de yalnız."

"Eğer dördümüze de zarar verenler varsa ve Suho yu öldürecek kadar ciddiyse, bu kişi diğerlerimize de zarar verebilir." dedi Chanyeol.

"Kai ve Kyungsoo hep evlerindeler. Ailelerinin yanında kalıyorlar diye biliyorum. Xiumin hapiste. Tao? Tao rehabilitasyon merkezinde tedavi oluyor hala." Luhan ayağa kalktı. "Tao yu yalnız bırakamayız. En savunmasız olanımız o."

"Buradan gidelim. Çin e gidip Tao yu bulalım. Burayı sevmiyorum." dedi Baek yüzünü buruşturup.

"Yarın olsun ilk önce. Sonra havaalanına gider bilet buluruz." Herkes Chanyeol un fikrine katıldı ve lambayı kapatıp zor da olsa uyumaya çalıştılar.

------------

İki gün sonra Pekin in sokaklarında Luhan ın arabasıyla dolaşıyorlardı. Tao nun olduğu hastane ara sokaklardaydı ve Luhan ın hiç bilmediği bir yerdeydi. Chanyeol un önceden gittiği hastane ile aynı hastane değildi. Tao hastane değiştirmiş gibi duruyordu.

Şehrin ara sokaklarında bulunan, dış boyası dökülmüş, karamsar bir yapıydı buldukları hastane. Hastanenin -daha doğrusu rehabilitasyon merkezinin- dış kapısını açtılar ve etrafı inceleyerek içeri girdiler. Bu kadar bakımsız ve korkutucu bir yer beklemiyorlardı. Baek kaldığı hastaneden şikayet ettiği zamanları hatırlayıp utandı. Bu hastanede birinin iyileşmesi imkânsızdı.

Luhan etrafa bakmayı kesen ilk kişi oldu. Danışmanlık olduğuna inandığı masaya gitti ve derin bir uykuda olan şişman adamı uyandırmak için masaya bir kaç kez vurdu.

"Bakar mısınız?" Luhan sesini yükseltti. Adam sandalyeden düşecekken son anda kendisini toparladı ve Luhan a baktı.

"Buyrun." adam kibarmış.

"Huang ZiTao adlı hastayı ziyarete gelmiştik." adam boş gözlerle Luhan a baktı.Sonra konuşulan Çinceden hiç bir şey anlamayan Baek ve Chanyeol a baktı.

"Tao nun kimsesi yok sanıyordum." adam hiç bir kayda bakmadan konuşmuştu. Tao yu iyi tanıyordu demek ki.

"Tao nun ailesi var."

"Bundan pek emin değilim. Eğer gerçekten varsa Tao yu bu haliyle evlat olarak görmüyorlardır."

"Ne varmış halinde? Görebilir miyiz lütfen?!" Luhan sinirlenmiş ve meraklanmıştı.

"Siz de o saçma EXO mu ne o grubun üyeleriydiniz değil mi?"

"Saçma mı?"

"O grup yüzünden bütün dünya birbirine girdi. Kafayı yemiş bir kız.yüzünden neler yaşadınız. Sağ olsun kızım sizin hayranınız olduğu için haftalarca, aylarca onun ağlayışını dinledim. Tao nun burada olduğunu söylemedim. Zaten söylemem yasak. Sizin şirketiniz bizi uyardı -tehdit etti dw denebilir-. Ve Tao ya gelince..." adam durdu. "O çocuğun durumu hiç iyi değil."

"Ne diyor?" diye fısıldadı Baek Luhan ın kulağına. Luhan hipnoz olmuş gibi adama bakıyordu. Çok zaman geçmişti o olayın üstünden ama ilk defa başka birinin bakış açısını öğreniyordu.

"Tao nerede?" dedi Luhan.

"Onu görmenize izin veremem. Daha geçen ay büyük bir travma yaşadı. Sizi görürse belki o adadakileri hatırlar. Bu riski göze alamayız."

"Ne olduğunu anlatır mısınız?" Luhan telaşlanıyordu.

"Tao her gece bağırıyordu. Uyuyamıyordu. Bunlar geçen ay boyunca sürdü. Bize odasında bir karaltının dolaştığını söyledi. Çok korkmuştu. Bize bile zarar veririz korkusuyla bakıyordu. Biz onun tamamen delirdiğini düşündük ama o bir karaltının gerçekten odasında dolaştığı konusunda ısrar edince şahsen ben bir gece odasında bir yere saklandım. Tüm gece gözlerimi açık tutmak zor olmuştu. Sonra gerçekten bir karaltı odada gezinmeye başladı. Tao nun üzerine çıkıp onu korkutuyordu. Hemen harekete geçip karaltıyı yakaladım. İnsandı. Hem de ufak bir kızdı. Kız sırıttı ve "İşimiz bitmeden onları bırakmayacağız" dedi. Sonra koluma bir şırınga sapladı, büyük ihtimal içinde narkoz vardı. Bayılmıştım. Ufak bir kıza göre çok çevik duruyordu. Sabah uyandığımda deli olduğumu düşündüm ama kız şırıngayı kolumda unutmuştu. Yani rüya falan değildi. Biri bilerek Tao yu korkutmaya ve delirtmeye çalışıyordu." adam bunları anlatırken Luhan arada Baek ve Chanyeol için sözleri Korece olarak onlara aktarıyordu.

Yaşadıkları, hissettikleri, duydukları o kadar ağırdı ki. Bulundukları hali anlatacak bir cümle kurmak bana zor geldi...

"Tao yu görmemiz lazım." dedi Luhan direterek. Bu sefer daha kızgındı.

"Buna izin vere-"

"Bir daha söyle!" Luhan adamın boynuna yapışmıştı. Masada bulduğu bir kalemi adamın gözüne bir kaç santim uzaklıkta tutuyordu.

"Luhan" Baek ve Chanyeol Luhan ın adamı rahat bırakmasını sağladı.

"Kusura bakmayın." dedi Baekhyun yarım yamalak telaffuzuyla.

"Siz ondan daha dersiniz! Gidin ne yapıyorsanız yapın!" adam çok yüksek sesle bağırmıştı. Luhan adama dik dik bakıp masanın üzerindeki hasta listesini kendisine çevirdi. Tao nun oda numarasını öğrenip oradan ayrıldı. Baek ve Chanyeol da onu izliyordu.

Üst kata çıktılar. Luhan 61 numaralı odanın kapısını yavaş itti. Odanın içi çok karanlıktı. Perdeler açılmamıştı. Burası gerçekten nasıl.bir hastaneydi böyle? Chanyeol un Tao yu ziyaret eteğindeki hastane çok moderndi. Ama sonra, öyle gözüküyor ki, ailesi Tao yu tamamen başlarından atmışlardı.

"Uyuyor, sessiz olun." Luhan işaret parmağını dudaklarına bastırıp arkadaşlarını uyardı. Eğer Tao yu uyandırırlarsa korkabilirdi. Henüz nasıl bir tepki vereceğini dahi bilmiyorlardı.


Diğer bölümün fragmanı:

... 

"Korkuyorum. Siz...siz neden bu..buradasınız? O kız da burada mı? Uzaklaşın benden!" Tao kolunda olan Luhan ın elini itti. Bacaklarını göğsüne kadar çekip yüzünü sakladı.

"Tao, o kız burada değil. Biz yanındayken o sana bir şey yapamaz. Ondan kurtulduk."

...

 

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi