7.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

Herkes çenesini tutan, yerdeki Kai ye bakıyordu.

"Ufak bir çakıyı önemsemedik ama çok da rahat öldürebilir." dedi Baekhyun. Gözleri alev saçıyordu sanki.

"Saçmalamayın." dedi Kai ağlamaklı bir sesle.

"Kai yapmış olamaz. Daha deminkisini de korktuğu için yaptı."

"Sus Chanyeol! Artık Kai hayranıymış gibi davranmana gerek yok. O yapmamış oluyor ama ben olabiliyorum. Onun da aklı gitmiştir ve bu yüzden Chen i öldürmüştür. Niye bu ihtimal düşünülmüyor?" Baekhyun bileğindeki iplerden kurtulmaya çalıştı. Yumruklarını sıkmıştı.

"Yeter susun artık!" Sehun birden ayağa kalktı. Gözleri kızarmıştı. Ellerinin titrediği çok belli oluyordu. Ama korkudan mı sinirden mi belli değildi.

Sehun herkese teker teker baktı ve kaşlarını çattı. Ağaçların olduğu yere doğru koşmaya başladı.

"Sehun!" Suho, Sehun un bu hareketleri üzerine çoktan ayağa kalkmıştı. Hemen onun peşinden gitti. Kyungsoo ayağa kalkacakken Chanyeol onu durdurdu.

"Sadece Suho konuşsa daha iyi olur."

"Sehun neden böyle davrandı?" dedi Tao. Orada olduğunu yeni fark edenler vardı. Tao normalde bu kadar suskun olmazdı.

"Kai onun en yakını. Baekhyun un laflarına dayanamamıştır." grup üyeleri Xiumin in tespitini çok doğru buldu. Kai de Sehun un peşinden gitmek istiyordu ama bu bacak ile Sehun un hızına yetişemezdi.

Suho ve Sehun un ayrılışlarının üzerinden yaklaşık 5 dakika geçmişti. Üyeler birbirlerine bakmamak için bir şeylerle uğraşıyordu. Kai üzgün gözlerle yere baktı.

"Kyungsoo özür dilerim." dedi sakince.

"Üzülmene gerek yok. Yaptığın zekiceydi. Başka türlü kurtulamazdık. Hiç kızmadım." Kyungsoo sakindi. Aralarındaki en olgun kişiydi ve bu yüzden Kai nin asıl düşüncesini görebiliyordu. Ona kızamazdı.

Herkes oturuyordu. Lay yakınında bulunan çimenleri kopartıyordu. Xiumin çantasındaki makyaj malzemeleriyle oynuyordu. Baekhyun yan yatmış bayık gözlerle ateşten kalma külleri izliyordu. Chanyeol Baek e bakıyordu. Baek in son lafı aklında yankılanıyordu. Baek katil miydi? Ona katil etiketini bu kadar kolay mı takmıştı? Kai yi savunurken ona için bir şey yapmış mıydı? Yapmıştı değil mi? Hatırlamıyordu.

Çok keskin bir ses duyuldu. Kyungsoo sağır olmuş gibi hissetti. Ne sesiydi bu? Aynı ses tekrar duyuldu ve sonra tanıdık bir bağırma...

"Bu...Silah sesi!" Xiumin herkesin merak ettiği soruya cevap verdi ve hemen koşmaya başladı. Silah? Silah kime çıkmıştı? Kimin silahı vardı? Sehun? Sehun Suho ile birlikte!

Üyeler türlü türlü düşünceler ile ağaçlık bir alana geldiklerinde Suho ve Sehun yerdeydi. Suho korku ve hüznün eşliğinde Sehun a bakıyordu. Sehun yerde boylu boyunca yatıyordu. Çenesi ve kafası kan revan içindeydi. Sağ elinin düştüğü yerde silah vardı.

"Sehun!" Kyungsoo ve Chanyeol Sehun un yanına gitti. Görüldüğü kadarıyla Sehun çenesine silahı dayayıp ateş etmişti. Kanlar yüzünden çocuğun yüzü gözükmüyordu. Kyungsoo ağlamaya başladı. Ağlıyordu ve bağırıyordu. Luhan şaşkın halde Sehun a baktı. Kalbi duracak gibiydi. Suho nun yanına gitti ve onu yerden kaldırmaya çalıştı.

"Suho ne oldu? Ne oldu anlat lütfen." Suho zor nefes alıyordu.

"İki silah sesi vardı. Suho sana bir şey oldu mu?" Xiumin Suho nun bedeninde kan aradı. Ama Suho nun hiç bir şeyi yoktu.

"Suho iyi misin?" Luhan dikkatlice arkadaşına baktı. "Tao su getir! Çabuk ol!" Tao Luhan ın emriyle hemen gitti ve bir şişe su kapıp geldi.

Suho biraz su içti. Gözlerini kapattı ve başını tuttu. Şok geçiriyordu. Kyungsoo Sehun a bakmamak için başını çevirdi ve Suho nun halini gördü. Sanki hayal dünyasında korkunç bir kâbusun içindeydi. Kollarını hissetmiyordu. Kai ise ağaçlara tutunarak Lay in yardımıyla yeni gelebilmişti. Yaşadığına dair hiç bir belirti gösteremiyordu.

"Suho daha iyi misin şimdi?" dedi Luhan iç rahatlatıcı bir sesle.

"Sehun." Suho kendine gelince Sehun un yanına gitti.

"Sehun a ne oldu?"

"Sehun..." Suho yutkundu. "Sehun kendini vurdu... Önce silahı çıkardı ve sonra.." Suho hatırlamaya çalıştı. "..Sonra bu çok tehlikeli dedi" hatırlamak için tekrar durdu. "Yanlışlıkla yere bir mermi sıktı. Sonra da saniyeler içinde kendisine ateş edip yere düştü." Suho ağlıyordu. Sehun un bu korkunç halini gördükçe boğazı düğümleniyordu. "Hiç birşey yapamadım. İki saniye bile sürmedi bunlar ve ben sadece izledim." Suho şiddetle ağlıyordu. Onun bu hali yüzünden çoğu üye göz yaşlarına hakim olamamıştı. Bu yaşadıkları kolay şeyler değildi.

"Suho bu senin hatan değil. Kendine kızma." Luhan Suho nun yanına gitti. Suho aniden ağlamayı kesti ve kızgın gözlerle Luhan a baktı.

"Benim hatam değil tabiki! Bu sadece SENİN HATAN!" Suho Luhan ı itti ve üzerine çıktı. Çocuğun sırtına yumruk atmaya başladı. Xiumin ve Chanyeol Suho yu zor tuttu.

"Ne yapıyorsun?! Kafayı mı yedin?!" Luhan kanayan burnunu tuttu.

"Hepsi senin yüzünden piç herif!" Suho kendisini tutanlardan kurtuldu ve Luhan a yeniden saldırdı. Bu sefer Kai Suho yu sertçe itti ve çocuğun yere kapaklanmasını sağladı.

"Sakinleş ve düzgünce ne olduğunu söyle!" Kai üzgündü. Bu yüzden aşırı sinirlenmişti.

Herkes nefes nefese duran Suho ya bakıyordu. Luhan darmadağın olmuş yüzünün acısından inliyordu.

"Anlat artık! Ne oldu?" Xiumin Luhan a peçete uzattı.

"Sehun ölmeden önce söyledi." Suho nefes alış verişini düzeltmeye çalıştı. "Chen i öldüren Luhan mış."


Diğer bölümün fragmanı:

-2 gün önce-

"Bu durumun ciddi olduğu anlamak için ne bekliyorsun? Birinin ölmesini mi?" Luhan aniden durdu. Chen bunu fark edince o da durdu. Birbirlerine sertçe baktılar.

"Birinin ölmesi mi?" Chen pantalonunun kemer yerine koyduğu bıçağı çıkardı. "Bu bebek aletleriyle mi ölecekmiş birileri? Güldürme beni lütfen!" Chen sinir bozucu bir kahkaha attı.

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi