2.Sezon - 13.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

Kai nin cansız bedeni duruyordu yerde. Gözleri açıktı ve bu durumu daha da korkunç yapıyordu. Herkes dehşet içindeydi. Kyungsoo nun sözleriyle bölünmüştü tüm üzüntü ve şaşkınlıkları. Kız Kyungsoo nun yanına gitti ve ellerini omzuna koydu. Kulağına eğildi ve fısıldar gibi yapıp herkesin duyabileceği şekilde konuştu.

"Sessiz ol Kyungsoo. Yoksa 'arkadaşların', onları sattığını öğrenecek." Kimsenin gözünü kırpacak cesareti kalmamıştı artık.

"Kyungsoo... Sen... Ne yaptın?" Baek in sesi zor duyuluyordu. Yaşlar çenesinden damlayıp kucağına düştü.

"Bana böyle söylememişti. Bana..." Kyungsoo ağlamasını durduramıyordu. "Bana hiç kimseye dokunmayacağını söylemişti!'

"Sen neyden bahsediyorsun?!" Luhan sinirle sesini yükseltti. Chanyeol ve Xiumin de kaşlarını çatmıştı.

"Siz konuşun. Ben şununla ilgileneyim." kız hayatından çok memnun bir tavırla yerde yatan Kai nin yanına gitti ve bileğindeki kelepçeleri çözdü. Onu odanın dışına doğru sürüklerken diğerleri kızı fark etmemişti bile.

"Bana hiç birimize dokunma-"

"Bunu anladık. Ne oldu, onu anlat!" Xiumin Kyungsoo nun lafını kesti.

"Sizin, evime geldiğiniz gün vardı ya hani, Kai nin evinde zehirlenmiştiniz..."

Ve sonra Kyungsoo geçmişe doğru gitti. Bir kaç gün önceye...

~~

"Bir şey olursa ara. Seni önemsiyoruz." dedi Chanyeol ayağa kalkarken.

"Söz veremem. Sonuçta ölürsem nasıl haber verebilirim ki?" Kyungsoo sinir bozucu bir şekilde sırıttı.

"Çok sinir bozucusun." dedi Luhan hızla ayağa kalkıp. Kısa süre içinde dışarı çıkmıştı. Diğerleri de çıkınca Baek Kyungsoo ya sarıldı ve gittiler.

Genç adam hemen kapıyı kapattı. Üstündeki uzun ve kalın tişörtü çıkartıp bir kenara fırlattı. Hiçbirini önemsemiyordu önceden. Yüzlerini dahi görmek istemiyordu ama şimdi duydukları karşısında içinde bir telaş oluşmuştu. O kız hâlâ onlarla uğraşıyor olabilir miydi?

Kapı çaldı. Kyungsoo kapı deliğinden baktı. Bir kız vardı kapıda. Hiç tanımıyordu. Hemen kolunu kapatması için tişörtünü geçirdi sırtına. Kapıyı açtı.

"Buyrun?" dedi genç adam soran bakışlarla. Kıza şimdi net bir şekilde bakınca ne kadar güzel olduğunu fark etmişti. Orta boylu, uzun saçlı ve doğal bir güzellik..

"Bir hoş geldin yok mu?" kız Kyungsoo yu kenara itip içeri girdi.

"Hey ne oluyor? Sizi tanımıyorum!" dedi Kyungsoo. Kız evin kapısını kapatınca kısmen karanlık girişte ikisi yalnız kaldı.

"Ah doğru ya sen sadece sesimi duymuştun."

"Şu an ne olduğunu anlamıyorum." kız Kyungsoo nun sevimli suratına güldü.

"Sayın EXO üyeleri." kız sesini kalınlaştırmaya çalışırken komik duruma düşmüştü. Bir süre öksürmesi gerekti. Sonra Kyungsoo ya gülüp oturma odasına gitti.

"Sen kimsin? Şaka kaldıracak durumda değilim. Çabuk git evimden!" Kyungsoo korkamıyordu bile. Bu sadece onunla dalga geçmek isteyen ve ada olayını bilen biriydi. Öyle olmalıydı.

"Of.. Benim. Size işkence eden. Hani ada falan." kız sehpa üzerinde bulduğu cips paketlerini boş mu diye kontrol etti.

"Gerçekten komik değil. Lütfen evimi terk et!"

"Bak sevimli çocuk. Beni sinirlendiriyorsun." Bu sırada evin kapısının açıldığını belli eden bir ses duyuldu. Oturma odasına iki tane iri yarı adam girdi. Kyungsoo yu kollarından tutup zorla koltuğa oturttu.

"Sen-"

"Evet hayatım, ben o "Psikopat Kız". Çok güzelim değil mi?" kız kahkaha attı. "Seni böyle yakından görmek beni çok heyecanlandırdı. Kendimi şu an seni mıncırmamak için zor zapt ediyorum."

"Ne saçmalıyorsun sen? Ne yapıyorsun burada?" Kyungsoo yumruklarını sıktı. Adamlardan kurtulamıyordu.

"Seninle ufak bir anlaşma yapmak için geldim. Sessizce dinleyip itaat edeceksin bu kadar." kız bulduğu paketleri kontrol etmeye devam ediyordu. "Of abur cubur yok mu burada?" kız ayağa kalktı. Odadan çıkarken geri döndü. "Bu arada. Bırakın onu. Bir şey yaparsa zaten işini bitirirsiniz." kız odadan çıktı. Kyungsoo da kısmen özgürlüğüne kavuşmuştu. Ayağa kalktı ve kızın peşinden gitti. İri yarı adamlar da uzaktan onu takip ediyordu.

"Nerede bu abur cuburlar? Hepsini bitirdin mi? Daha geçen gün alışverişe gitmiştin." kız mutfak dolaplarını karıştırıyordu.

"Şurada." Kyungsoo kızın kendisini takip ediyor olmasına şaşırmamıştı. Bir dolabı açıp cips paketlerini çıkardı.

"Ah sağ ol." kız paketlerden ikisini iki adama fırlattı. Bir tanesini de kendisine aldı. Kyungsoo ya da paketi uzattı.

"İstemiyorum. Ne diyeceksen onu söyle."

"Öncelikle yarın o arkadaşlarınla buluşacaksın. Sabah ikisi Xiumin e gidecek. Sonra da diğerleri ile buluşacaklar. Nerede buluşacaklarını bilmiyorum o da sana kalmış bir iş. Neyse. Sen oraya gideceksin ve konuşma sırasında ada konusunu açacaksın. Hani beni orada bulabilirsiniz anlamında."

"Bir dakika sen neyden bahsediyorsun?" herkes oturma odasındaydı şimdi.

"Bak baştan anlatıyorum. Benim adanın altında üssüm var. Ada yapay anlayacağın. Sizin geri adaya gelmeniz gerekiyor. Eğer hepinizi adaya getirmeyi başaramazsan Suho gibi teker teker acı çekerek ölürsünüz. Suho ya neler yaptığımı bilsen dilin tutulurdu. Ama eğer ki adaya gelirseniz size dokunmayacağım."

"Hayır bunu yapmayacağım." Kyungsoo nun zihninde Suho nun acı içinde bağırdığı hali canlandı.

"Hiç kahraman film karakteri moduna girme. Yapacaksın. Yoksa o uyarı amaçlı yaptığım her zararı daha da ilerletip öldürmeye kadar götürürüm. Açık mı?"

"Hayır."

"Kyungsoo, bebeğim." kız ayağa kalktı ve çocuğun yanında gelip kulağına doğru eğildi. "Hayır deme seçeneği maalesef kaldırıldı. Gideceksin ve hepsini adaya gitmek için ikna edeceksin. Eğer bunları yapmazsan sırf o dengesiz arkadaşlarını değil ailelerinize de zarar veririm."

Kız konuşmasını bitirdikten sonra geri doğruldu. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Adamları ayağa kalkıp odadan çıkınca ikisi yalnız kaldı. Kız yaklaşıp Kyungsoo yu dudaklarından öptü ve odadan çıktı. Kyungsoo kapının kapanma sesini duydu sadece..

~~

"Ama seni öptüğümü söylemedin." dedi kız Kyungsoo nun anlatışı bitince. Çocuk hiçbir şeyi tam anlatmamıştı. Sadece kızın laflarından hatırladıklarını söylemişti.

Bakışlar orada olduğu yeni fark edilen kıza kaydı. Tahtında oturmuş Kyungsoo yu dinlemişti.

"Neden eksik anlatıyorsun ki?" dedi kız bacak bacak üstüne atıp. "Ben seni öptüm ve sen de karşılık verdin."

"Ne saçmalıyorsun sen? Beni öptüğünü hatırlamıyorum. O sırada tehditin etkisindeydim." Kyungsoo ve kız birbirlerine kızgın bakışlar attı.

"Sonuçta onun dediğini yaptın." dedi Baek ikilinin bakışmalarını bölüp.

"Ama nedenini söyledim değil mi?"

"Ama bu Kai nin ölümünü örtbas etmez değil mi?" Baek Kyungsoo nun sinir bozucu bir taklidini yapmıştı.

"Birilerini suçlayarak bir yere varamayız. Sonuçta Kyungsoo bizi buraya getirip tuzağın içine attı. Bunu değiştiremeyiz." dedi Chanyeol.

"Ama siz böyle davranınca çok üzülüyorum. Hani nerede o sevimli EXO?"

"Artık EXO diye bir şey yok!" dedi Luhan korkunç ve kızgın bir sesle. "Kapa çeneni. Biraz sessizlik istiyorum."

"Luhan buranın kraliçesi benim ve ben ne istersem o olur."

"Kai öldü gerizekalı kız! Onu hiç acımadan öldürdün. Şimdi de saçma şeylerden bahsediyorsunuz. Kim hain, kim masum umrumda değil. Kai öldü!" Luhan ın sesi çok yüksek çıkmıştı. Sesi odanın duvarlarına çarpıp geri odadakilerin kulaklarına gelince hepsi ürperdi. Kız da korkmuştu ama bu durum uzun sürmedi.

"Sinirleriniz çok gerilmiş gibi duruyor. Oyun oynamaya ne dersiniz?"

Herkes kıza "Salak mısın?" bakışları atıyordu ama kız dediğinde oldukça ciddiydi.

Diğer bölümün fragmanı:

...

"Senin oyunların oyun gibi olmuyor. Daha çok-"

"Ölüm oluyor işin içinde." Xiumin Chanyeol ün lafını tamamladı.

"O kadar korkmayın benden. Sonuçta sevimli, ufak bir kızım ben." kız gülümsedi.

...

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi