4.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

"Chen?!" Chanyeol bir adım ilerledi. Chen oradaydı. Lay in gösterdiği yerde yatıyordu. Etrafını saran kanlar açıkça belli oluyordu.

"Chen?!" herkes telaşlanmıştı. Suho Chen in yanına gidip nefes alıp almadığını kontrol etmek istedi. O sırada birden biri gülmeye başladı. Bu gülen psikopat kız değildi. Gülen Baekhyun du.

"Chen öldü mü?" Baekhyun un gülüşü çok korkunçtu. Baekhyun gibi davranmıyordu. Kafayı yemiş insanlar gibi duruyordu. Gülüyordu ama gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. " Chen öldü!" diye bağırdı Baek. Tao da ağlıyordu ve bu sefer kimseden gizlemiyordu. Baekhyun tekrar krize girmeden Xiumin devreye girdi ve Baekhyun u oradan uzaklaştırdı.

"Öldü mü gerçekten?" diye sordu Kai. Sehun başını başka bir tarafa çevirdi. Kanın midesini bulandırdığı yeni fark ediyordu. Belki de bu kadar yakın olduğu birisini böyle görünce olmuştu.

"Boynu kesilmiş galiba." Suho bunu söylerken Kyungsoo Chen in yattığı yerin sol tarafında, biraz uzaktaki yerde duran bıçağı aldı.

"Bu Chen in bıçağı" dedi sessizce.

"İntihar mı etmiş?"

"Sanmıyorum." herkes Kyungsoo ya baktı.

"Kendi bıçağı var sadece. Bu yara o bıçağın değil mi?" Suho haklıydı. Bıçakta kan da vardı üstelik.

"Biri kendisini bıçaklayacak" Kyungsoo göstermelik olarak bıçağı boynuna götürdü. Tıpkı Chen inki gibi kendine göre sol tarafına. "Ve sonra sapladığı gibi geri çıkaracak" Kyungsoo bıçağı havaya kaldırdı ve kendini sırtüstü yere attı. "Sonra da vardı boynunun ters tarafındaki yere bıçağı atacak" Sonra bıçağı kendine göre sağ tarafa fırlattı. "Bu mantıklı mı?"

Herkes yerden kalkan Kyungsoo ya baktı. Şaşkın ve hayran bir şekilde bakıyorlardı.

"Yani biri öldürmüş ve salak gibi bıçağı burada mı bırakmış?"

"Korkmuştur." Kyungsoo bunları söylerken önce Suho ya sonra bütün üyelere teker teker baktı.

"Baekhyun çok garip davranıyor" dedi Kai birden.

"Baekhyun dan mı şüpheleniyorsun?" Chanyeol biraz kızmıştı.

"Buraya geldigimizden beri kendisine ve başkalarına zarar veriyor." dedi Kai. Haklıydı.

"Eğer bunu Baekhyun yaptıysa, bilerek yapmamıştır. O Chen i çok seviyordu. Ama şu sıralar-"

"Şu sıralar aklı yerinde değil. Elinde olmadan bunu yapmış olabilir. Chen salak gibi bıçağını yanında tutuyordu. O bıçağın bir şeylere zarar vereceği belliydi." Kyungsoo Chanyeol un lafını tamamladı.

"Baek nerede?" Luhan in sorusu üzerine herkes etrafa baktı.

"Xiumin Hyung onu götürdü." Kai nin bu sözünden sonra herkesin gözü büyüdü.

"Yani Xiumin Baek ile yalnız mı?" Suho hemen koşmaya başladı. Belki yalnıştı yaptığı ama tedirgin olmuştu. Öbürleri de onu takip etti. Uyudukları yere geldiler. Baek ve Xiumin oturmuş konuşuyorlardı. Baek in sakinleşmiş olması Suho nun içini rahatlattı.

"Baek" Baekhyun Suho ya baktı. "Senin ve bizim iyiliğimiz için seni bağlamak zorundayız"

"Neden? Chen i benim öldürdüğümü mü düşünüyorsunuz?" Baek çok sakindi. Bu sakinliği de korkutuyordu.

"Sadece bir önlem. Seni hiç birşeyle suçlamıyoruz. Tamam mı?"

"Tamam" Baek hiç itiraz etmeden iki bileğini birbirine birleştirip Suho ya uzattı. Kendisi de yapabileceklerinden korkuyordu. Bu yüzden bağlı kalmak iyi olabilirdi.

Suho ve Luhan kendi hayatıyla Baekhyun u bağladılar.

"Chen ne olacak?" dedi Baek. Bunun üzerine Chanyeol ve Suho gidip Chen i sahilin oraya getirdi. Üzerindeki kan lekelerini sildi. Sonra başını ve ellerini düzelttiler. Yorganlardan birinin kılıfını çıkardılar ve Chen in üzerine örttüler. Bütün üyeler üzgün gözlerle Chanyeol ve Suho nun hareketlerini izliyordu. Chen in ölmüş olması herkesi korkutmuştu. Bu adada olmaları ve bir oyuna mahkum edilmiş olmaları şaka değildi. Herşey çok ciddiydi.

"Yemek yemeliyiz. Bu kadar çok tehtid etrafımızdayken sadece yemek yemedik diye ölürsek komik olur." Luhan herkese bir paket sandviç verdi. Sonra Baek in yanına oturdu. Bir ona yedirdi, bir kendisi yedi.

Hava daha aydınlıktı. Kris uyuyordu. Kai acıyıp acımadığını kontrol etmek için bacağını oynatıyordu. Xiumin ve Luhan dertleşiyordu. Baekhyun da uyumuştu. Elinin bağlı olmasını pek umursamıyordu. Kyungsoo ve Chanyeol adanın etrafını dolaşıyordu. Belki işe yarar birşeyler bulurlar umuduyla. Lay sahilin kenarına oturmuş Tao ile birlikte kumlardan şato yapmaya çalışıyordu. Pek başarılı oldukları söylenemezdi. Suho etrafı izliyordu. Tıpkı Sehun gibi. Sehun kendisini çok kötü hissediyordu. Kalbi ağrıyordu. İçinde çok büyük bir sıkıntı vardı ve bu sıkıntı içini kemiriyordu. Luhan ı izliyordu. Ona bakıp sonra gözlerini başka tarafa çeviriyordu.

Herkes bir arada otururken Psikopat kızın sesi duyuldu.

"Sevgili Exo üyeleri, hadi güzel bir oyun oynayalım" herkesin dalgınlığı gitti ve kameralara bakmaya başladılar.

"Fanların en çok istediği şeyi yapma zamanı geldi artık" kızın neyden bahsettiği hakkında kimsenin fikri yoktu. "Lulu ve Sehun, sahne sizin"

"Ne yani? Dans mı edeceğiz?" Luhan bunu söylerken Luhan ın dizine başını koymuş Xiumin başını kaldırdı.

"Ah Lulu anlamıyormuş gibi yapma. Siz ikinizden ne isteyebilirim?"

"Saçmalama!" diye bağırdı Chanyeol birden. Herkes Chanyeol a baktı. Neyden bahsediyorlardı?

"Hunhancı olan fanlarınız için ufak bir öpücüğü çok görmeyin."

Diğer bölümün fragmanı:

"Çok oluyorsun sen artık!" diye bağırdı Luhan. Bunun üzerine Suho birden bağırmaya ve titremeye başladı.

"Sevimli liderinizi seviyor musun Lulu?" Luhan ağlayacak gibiydi.

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi