2.Sezon - 10.Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

Hepsinin uğraşı sonucu teknenin ağır demirini kuma sapladılar. Sonra adanın temiz kumlarına ayak bastılar. Dejavuydu sanki bu. Şimdi Chen, Chanyeol u sarsarak uyandıracaktı ve herkesi dehşete düşüren Psikopat Kız'ın sesi yankılanacaktı etrafta. Ama bu dejavu değildi. Chen yoktu, Kris yoktu, Sehun, Lay, Suho...

Tao kaşlarını çattı ve zar zor kumlarda yürüdü. Aylardır rüyalarında mahsur kaldığı adadaydı şimdi. Gerçekti. Capcanlıydı.

"Nasıl ada eski haline gelebilir? Bu mümkün değil!" Luhan emin olmak için bir ağacın gövdesine dokundu.

"Yapay bir ada olduğu kesinleşti artık." Xiumin yavaş adımlar atıyordu.

"Adayı mı aramalıyız? Nasıl bulacağız kızı?" Chanyeol ağaçların oradan seslendi. "Geri dönelim, burada olmasına imkan yok. Boşuna buradayız." Bu sırada Kai, Kyungsoo nun yardımıyla tekneden indi.

"O kadar geldik, en azından adayı şöyle bir gezelim. Eğlenceli gözüküyor." Baek deli gibi sırıttı. Tekrar o zamanki dengesiz haline dönüyor gibiydi.

"Şimdi bu ada yapay mı yani?" Luhan hâlâ emin değildi. Kumlara elini batırıyor, ağaçların yapraklarını koparıp bakıyordu. Bu kadar gerçekçi durması imkansız gözüküyordu. Kızın elinin altındaki teknoloji en iyisinden olmalıydı.

"Belli değil mi? Ada kül olmuştu Luhan. Daha başka bir açıklaması olamaz." Baek bir kaç ağacı sallamaya başladı. Ağaçlar çok gerçekçiydi. Bu yüzden diğerleri onu uyardı. Adanın yapay olması ağaçların canının olmadığı anlamına gelmezdi.

Baek bir ağacın gövdesine son kez sert bir tekme attı. Büyük bir gürültüyle ağaç yere devrildi.

"İyi halt yedin Baek!" diye çıkıştı Chanyeol.

"O kadar güçlü vurmamıştım, ağacın devrilmesi çok saçma!" Baek devrilen ağaca yaklaştı. Diğerleri de oraya toplanmıştı. Baek ağacın köküne baktı. Kyungsoo öne atıldı ve köklerin çıktığı yer olan çukura elini soktu. Eliyle yokladıktan sonra kapak gibi bir şeyi yukarı kaldırdı.

"Bu ne?" Kyungsoo bulduğu şeye şaşkınca baktı. Diğerleri de meraklanmıştı.

"Bir yere giden bir kapı olabilir mi?" Baek telefonundaki fener uygulamasını açtı ve karanlık yere tuttu. Tıpkı kanalizasyon kanalına inen merdivenler gibiydi.

"Bir adada bunun olması-"

"Yapay bir ada." diye Luhan ın lafını kesti Kai.

"Of bırakın tahmin yürütmeyi de girip bakalım." Baek hepsini kenara itti ve merdivenden inmeye başladı. Etraf karanlıktı. Sadece elindeki telefon ışığı vardı. Showtime daki korku evi aklına geldi. Sırf reyting için nasıl da kız gibi bağırdığını hatırladı. Şimdi hiç birinin önemi kalmamıştı.

"Hemen gitmeseydik, bir şeyler olabilir." dedi Tao uzaktan.

"Bekleyip ne yapacağız ki?" Kyungsoo da indi. Telefonundaki fener uygulamasını açtı ve etrafa baktı. Bu sırada Xiumin de aşağı indi.

"Kai için yardım edin." Luhan elindeki değnekleri Xiumin e uzattı. Xiumin değnekleri duvara yasladı. Kyungsoo feneri tutuyordu. Chanyeol ve Luhan Kai nin kollarından tutarak aşağı inmesini sağladı. Aşağıda da Baek ve Xiumin onu tuttu. Chanyeol de yukarıdan fener tutuyordu. Sonra Luhan da aşağı indi.

"Hadi Tao." Chanyeol Tao ya merdivenleri gösterdi.

"Siz bir şey var mı diye bakın ben burada bekleyeyim, olmaz mı?"

"Tao, ben hep yanındayım, sana hiçbir şey olmayacak tamam mı?" Chanyeol in teselli etmeye çalıştı. Luhan da geri yukarı çıkmıştı. Yeterince dil döktükten sonra aşağı indiler.

Aşağıda ise Baek biraz daha yürüyünce hareket sensörlü lambalar teker teker yanmaya başladı. Önlerinde upuzun ve bembeyaz bir koridor vardı.

"Bu kadar uzun bir koridor küçücük adanın altında biraz imkansız gibi." dedi Chanyeol. Merdivenden daha yeni inmişti. 

"Demek ki ada aslında denizaltı gibi bir şey. Üstüne de ada görünümü vermiş." hepsi koridorda yürümeye başladı. Hiç kapı yoktu. Sadece koridorun en sonunda bir kapı vardı. Baek hiç tereddüt etmeden kapıyı açtı. Kapıyı açtığı anda karanlık yerdeki tüm ışıklar açıldı. Bu ada kocamandı ve düzgün bir yuvarlaktı. Her tarafta bilgisayar monitörleri, klavyeler, ses sistemleri, küçük televizyon ekranları falan vardı. Sağ taraftaki duvarda kapının ucundan başlayıp yaklaşık 7 metre uzunluğunda bir mantar pano vardı.

Baek panoya doğru yaklaştı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Diğerleri de panoya dikkatlerini vermişti. Panoda Sehun a ait fotoğraflar vardı. Daha çıkış yapmadan önceki fotoğraflarından başlayarak her yılına, her ayına ait fotoğraflardı bunlar. Ailesinin, arkadaşlarının, herkesin fotoğrafı vardı. Kliplerden, fotoğraf çekimlerinden, reality showlardan görüntüleri de bulunuyordu. Gizlice çekildiği belli olanlar da vardı. Sanki biri hayatını tamamen Sehun a harcamış ve yemek dahi yemeden onu takip etmişti.

Sonra bütün bu resimlerin en üstünde bir yazı dikkatini çekti hepsinin. "Öldü".

Sonra bütün bu fotoğrafları es geçip yanına baktılar. Kai nin fotoğrafları vardı şimdi de. Sehun dan farklı olarak daha bu haftaya ait görüntüler de bulunuyordu. Zehirden dolayı sokağın ortasında öksüren bir Kai. Onun yanında yere uzanmış bir Baek. Daha geçen gün yaşanmış bir olaydı bu. Fotoğrafların burada olması hepsinin ürpermesine neden oldu. Sonra Tao nun fotoğrafları geliyordu. Rehabilitasyon merkezindeki adamın bile fotoğrafı vardı burada.

Kyungsoo nun fotoğrafları daha bir özeldi. Daha çoktu. Evinin içinde çekildiği belli olan fotoğraflar hepsinin dikkatini çekmişti.

EXO üyelerinin yaş sıralamasına göre dizilmişti fotoğraflar. Chen, Suho, Lay ve Kris in fotoğrafları üzerinde de "Öldü" yazıyordu. 
Suho nun kaza yaptığı arabada çekilmiş fotoğraflarını görünce Kyungsoo hemen onları eline aldı ve paramparça etti. Her kim bunları buraya dizdiyse dalga geçtiği aşikardı.

"Bu.." Baek lafını tamamlayamadı. Daha geçen gün hepsinin toplandığı kafedeki fotoğrafa baktı. Kendisinin deliler hastanesindeki hasta yatağında uyurkenki halinin bile fotoğrafı buradaydı. Kendisini boğmaya yeltenen kız çekmiş olmalıydı.

Luhan hâlâ acısını hissettiği yumruğu yediği adam ile sokak ortasında çarpıştığı anın fotoğrafına baktı. Hemen yanında gardiyan kılıklı herifin Xiumin i yere itmesine ait bir kare duruyordu.

Chanyeol halata bağlı bir piyano gördü. Bir evin içinden çekilmişti bu fotoğraf. Hemen yanındaki fotoğrafta yüksekçe bir yerden yere düşmüş piyanonun fotoğrafı vardı. Daha dikkatli baktığında piyanodan zor kurtulmuş kendisine yardım eden vatandaşları fark etti. Bu kadar planlı bir organizasyonun bir kızın başının altından çıkması şaşırtıcıydı.

Hepsi fotoğraflara hipnotize olmuş gibi bakarken topuklu ayakkabı sesi duyuldu odanın içinde. Ve sonra ince bir kız sesi..

"Sonunda geldiniz, sizi görmek ne güzel." 

Çocuklar sesin geldiği yere baktı. Orta boylu, iyi bir fiziğe sahip, güzel bir kız, kollarını göğsünün altında kavuşturmuş yüzünde mutlu bir ifade ile 7 adama bakıyordu.

Diğer bölümün fragmanı:

...

"Bunu görüyor musunuz?" dedi kız elindeki dokunmatik cihazı havaya kaldırıp. "Burada 6'nızın ismi var. Birinin üstüne bastım mı onun dizindeki mıknatıs sıvısı devreye girer. O küçük aklınızın alamayacağı derecede güçlü olan mıknatıs sıvısı etinizden ayrılıp yere yapışmak ister fakat tek seçenek etinizin paramparça olmasıdır. Yere diz çökseniz bile mıknatıs sıvısı kabul etmez. Bu acıyı tatmak isteyen varsa lütfen çekinmeden konuşsun."

...

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi