3. Bölüm

UNFABULOUS (EXO Türkçe)

"Baekhyun sakin ol!" Suho Baek in sakince yere oturmasını sağladı. Ona sıkıca sarıldı ve kulağına "Hiç birimize bir şey olmayacak" diye fısıldadı.

"Yalan söylüyorsun!" Baek Suho nun kollarından kurtuldu. "Tek hareketimizle bize elektrik veren psikopatın teki bir kızın elindeyiz ve o da bizden birbirimizi öldürmemizi istiyor!"

"Baekhyun" bu sefer Chen şansını deniyordu.

"Yaklaşma bana!" Baek in gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Gözleri kararıyordu. Birden Chen in kuma bıraktığı bıçağı eline aldı ve Chen e doğrulttu.

"BAEK saçmalama!" Kyungsoo uzaktan bağırmıştı.

"Baekhyun yapabilirsin! Hadi nasıl oynanılırmış göster hepsine!"

"Kapa çeneni!" diye bağırdı Luhan kıza.

"Korkuyorum." dedi Baekhyun sessizce. Bıçak elinden yere düştü. Aniden yere yığıldı. Bayılmıştı.

"Chen şu oyuncak sandığın bıçağı mümkünse uzak tut bizden!" dedi Suho Baek in yamuk duran boynunu düzeltirken.

"Özür dilerim" Chen in sesi çok üzgün geliyordu.

"Neyse. Kimseye birşey olmadı en azından" diye konuyu kapattı Suho. Sadece Chen in duyabileceği şekilde konuşmuştu. Öbür üyeler sahilin herhangi bir yerinde duruyorlardı. Birbirlerine yakın olmak istemiyor gibilerdi. Sadece Kai ve Kyungsoo yan yanaydı. Kyungsoo Kai nin artık canı acımadığına ikna olunca gidip çantasındakileri kumlara döktü. Bıçağı yanında duruyordu. Sandviç tarzı paketlere baktı. Birkaç şişe şu ve üç kutu meyve suyu çıkmıştı çantadan. Makyaj malzemelerine baktı. Bu kız gerçekten dalga geçiyor olmalıydı. Kıyafetleri ve diğer bütün herşeyi geri çantaya koydu. Öbür üyeler Kyungsoo nun hareketlerini izliyordu. Kyungsoo bakışlarını kaldırınca bütün üyelerle göz göze geldi.

"Dayanamıyorum ben" dedi Luhan birden ayağa kalkıp. " Burası bir adaysa bu konuşan Psikopat kız da bu adadadır. Onu bulabiliriz." Luhan sahil boyunca yürümeye başladı. Diğer üyeler de hiç itiraz etmeden Luhan ı takip etmeye başladılar.

"Baekhyun ne olacak?" dedi Suho arkadan.

"Bırak o dengesizi burada. Sonra geri geliriz zaten" dedi Luhan sert bir dille. Kimse Luhan ın bu sert çıkışını garipsememişti. Artık o kadar doğaldı ki her şey.

"Cidden şaka olmalı bu artık." Luhan bulduğu yastık ve yorganları üyelere gösterdi.

"Lulu, bulmuş olmana sevindim" birden kızın sesi duyulunca hepsi ürperdi. "Rahat etmeniz benim için çok önemli. Malum en büyük fanınızım. 10 tane yastık yorgan koydum sizin için "

"Çok büyük fanımızsın ama 12 kişi olduğumuzu bilmiyorsun öyle mi?" Luhan küçümseyerek güldü.

"12 kişi olduğunu tabiki de biliyorum. Bilerek 10 tane koydum." kız biraz bekledi. "EXO fanficlerini biliyorsunuzdur belki. Chanyeol?"

"Ha?!" Chanyeol birden adını duyunca ürktü.

"Absolute Chanyeol, 10080, Beautiful Disaster falan duymuşsunuzdur. İşte ben de acayip fic hastasıyım. Kaisoo ve Hunhan en sevdiklerim. O yüzden bütün bu misafirliğiniz boyunca bu iki çiftin bir arada durmasını istiyorum. Yani aynı yastık yorganı paylaşacaklar."

Üyeler bir süre anlamak için durdular. Bir kaçı konuyu kavrama sorunu yaşıyordu. Ama Chanyeol herşeye hakimdi. İçinden Baek ve kendisi için aynısı istenmediğinden seviniyordu.

"Ben kimseyle yastık yorgan paylaşmayacağım" dedi Luhan normal ses tonu ile ama kızgınlığı herşeyiyle belli oluyordu.

"O zaman üyelerden birini öldür ve onun yastık yorganını kullan. Mutlu olurum Lulu." tekrar sinir bozucu bir kahkaha duyuldu.

Luhan "öldürme" lafını duyunca kalbi hızla atmaya başladı. Bunu yapamazdı. Hiç haz etmedigi biri ile aynı yastık yorganı paylaşmaya dayanabilirdi belki.

"Bu kadar büyütülecek bir şey değil ki biz çoğu kez birlikte yatarız zaten." dedi Chanyeol ortamı yumuşatmak için.

"Luhan hariç." dedi Xiumin sakince. Xiumin haklıydı. Luhan biri ile uyumayı, duş almayı hiç sevmezdi. Onun kendi özel alanını ihlal eden kişiyle tartışmaya başlardı. Özellikle de yılışık ve ukala Sehun a fazla yakın olmak sinirini bozuyordu.

Hepsi yastık yorganları alıp Baekhyun un asızca uzandığı alana geldiler.

"Yağmur falan yağmaz buraya değil mi?" diye sordu Kai. Tökezleyerek yürüyordu. Bacağı düşündüğü kadar kötü gözükmüyordu.

"Yaz ayındayız. Burası Kore ye yakın olmalı. Yazın yağmur kesin yağar." Suho elindeki yastığı Baekhyun un başının altına koydu. Gerçekten grubun annesi gibiydi.

"O zaman yağmurdan koruna bileceğimiz bir yer bulmamız gerekmez mi?"

"Öyle bir yer bulabilir miyiz ki? Yoktur bence." dedi Suho Kai ye karşılık olarak.

"Arayalım" Kai birden kalktı ama Kyungsoo tarafından geri oturtuldu.

"Sen otur. Chanyeol-ah! Gel mağara tarzı bir şeyler arayalım" Kyungsoo nun çağrısıyla Chanyeol hemen yanlarında bitti. Kyungsoo ve Chanyeol, Xiumin ve Chen in katılmasıyla birlikte adanın içlerine doğru yürümeye başladılar.

"İyi misiniz?" dedi Suho ölü gibi duran üyelere. Baekhyun derin bir uykudaydı. Kai dudaklarını şişirmiş bilekliğiyle oynuyordu. Tao nun yüzü korkutucu şekilde ifadesizdi. Sehun un yüzü gözükmüyordu. Denize doğru bakıyordu. Tıpkı Lay gibi. Kris in de sessizce duruyor olması çok endişe vericiydi. Çocuğun bütün enerjisi yok olmuştu sanki.

"Sen iyi misin?" dedi Luhan buğulu gözlerle. Suho nun çok zor dayandığını farkedebiliyordu. Her ortamda Suho liderdi. O hepsini korurdu ve hepsi ile ilgilenmeliydi. Ama kendi halini hiç düşünmüyordu. Luhan, Suho nun bu zamanlarında ona yardımcı olmak için elinden geleni yapıyordu.

"Bilmiyorum. Aklım çok karışık." Suho Luhan ın iç rahatlatan sesini duyunca daha fazla içinde tutmamıştı hislerini.

"Bu sadece saçma bir oyun. Bizi zorla katil yapacak değil ya. Hem bunları bütün dünya izliyormuş. Yakında bizi kurtarmaya gelirler." Luhan sakince gülümsedi. Suho da ona karşılık verdi. Sessizce geçen bir kaç dakika sonra Chanyeol un neşeli sesi duyuldu. Üyeler Chanyeol un sesinin geldiği yere gittiler. Daha doğrusu sadece Suho ve Luhan gelmişti. Öbürleri kendinde değildi. Chanyeol ve diğerleri buldukları yer geniş bir açıklıktı. 12 kişinin sığabileceği bir yerdi. Ağaç dalları birbirlerine dolanmış gibiydi ve bu yüzden tavan gibi duruyorlardı. Gökyüzü görünmediği için alan karanlıktı ve bir kaç cılız güneş ışınları ile aydınlanabiliyordu.

"Etrafı görebilmemiz için tam ortaya bir ateş yakalım. Odun falan toplayın." dedi Suho emir vererek. Geri gitti ve uyuşukça duran üyeleri kaldırdı.

"Kris gel ve Baekhyun için bana yardım et." Suho nun sesini duyunca Kris hemen geldi ve Suho ya ihtiyaç duymadan Baekhyun u sırtına alıp Suho yu takip etti. Lay de Kai nin kolunu omzuna atıp Krislerin peşinden gitti. Chanyeol un ıslığı olmasa Sehun ve Tao sonsuza kadar öylece orada oturup bekleyebilirlerdi. Ölümü bekler gibi..

Akşam olup da hava kararınca üyeler birbirlerini sadece ateşin ışığıyla görebiliyorlardı. Hava soğuk değildi. Sıcak da değildi. Eğer bir yerlerde onları elektrik vererek tehtid eden birisi olmasaydı böyle bir ortamda çok eğlenebilirlerdi. Çok güzel bir ortamdı ama hiç birinin yüzünde mutluluk yoktu. Baekhyun da korkan gözlerle etrafa bakıyordu.

"Chen" Psikopat kızın korkunç sesi yüzünden ortam gerildikçe gerildi.

"Ne var?" dedi Chen.

"O harika sesinle ortamı neden neşelendirmiyorsun? Fanlarınız sizin bu sıkıcı haliniz yüzünden televizyonları çoktan kapatmış olmalılar."

"Ne istiyorsun?"

"Baekhyun ile 'Really, i didn't know' şarkısını söyleyin. Bu şarkıyı çok seviyorum."

"Sözlerini hatırlamıyorum. Üstelik Baekhyun un halini görmüyor musun?" Gözler Chen den Baekhyun a doğru gitti. Çocuk delirmiş gibi hareketler yapıyordu.

"O zaman Kyungsoo ile şarkı söyle" Psikopat kızın aşırı ve garip olan bu ısrarı üzerine Chen ve Kyungsoo 'My Turn To Cry' şarkısını söylemeye başladılar. Baekhyun un yerini de Kyungsoo söylüyordu. Bu şarkı sayesinde eski güvenli hallerini hatırladılar ve üç dakikalık bile olsa hepsinin kalplerine bir huzur düşmüştü.

-------

"Aahh!"

Luhan gözlerini açtı. Etrafa baktı. Üyeler de uyanıyorlardı. Yanında büzüşmüş uyuyan Sehun hareketsiz duruyordu. Onu dürttü ve uyanmasını sağladı.

"Kim bağırdı? Biri bağırdı, duydunuz mu?" Herkes Kyungsoo ya baktı. Üyeler ayaklandı ve sesin geldiği yere gittiler.

Bağıran Lay di. Eliyle bir yeri işaret ediyordu. Herkes aynı anda Lay in gösterdiği yere baktı.

"Chen?!"



Diğer bölümün fragmanı:

"Baekhyun dan mı şüpheleniyorsun?" Chanyeol biraz kızmıştı.

"Buraya geldiğimizden beri kendisine ve başkalarına zarar veriyor." dedi Kai. Haklıydı..

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
minhyuklittlebunny
#1
Chapter 1: Tatil demişken gerçekten dinlendiriyor
minhyuklittlebunny
#2
Chapter 1: Ay bacım buralarda unfabulous ile eskiyi hatırlayıp gülümseyeceğim. Tatil gibi geldi bana buralar.
galaxy_fan #3
Chapter 1: harika bunu daha önce wattpad de okumuştum. burda bulabileceğim aklımın ucundan geçmezdi