Çocuklar gözlerini kızdan alamıyordu. Merak uyandırıcı ve aşırı ilgi çekiciydi.

"Sen-" Chanyeol sorusunu tamamlamadı. Kim olduğu yeterince belliydi.

"Seni pis sürtük!" Luhan sinirle kıza doğru yürüdü. Kızı oracıkta öldürmeyi düşünüyordu. Bir kaç adım sonra durdu. Hareket edemiyordu. Bağırmaya başladı çünkü canı acıyordu. Sertçe dizleri üzerine çöktü.

"Luhan bıraktığım gibisin. O kadar yaptığım şeyden sonra suskunlaşırsın sanıyordum." kız sevimli sevimli güldü. Hepsine itici gözüküyordu kız. İlk baştaki ani etkilenme çoktan uçup gitmişti.

"Luhan ne yapıyorsun?" dedi Chanyeol ileriye atılıp. Ve aynı anda o da yere çöktü. Dizlerinin aşağısını hissetmiyordu sanki. Sonra diğerleri de yere çöktüler. Konuşmaya fırsatları dahi olmamıştı. Sadece Kai ayakta duruyordu.

"Ne yapıyorsun sen?" dedi Luhan. Duyduğu acı yüzünden zor konuşuyordu.

"Çok hiperaktif çocuklarsınız. Yaramazlık yapmayın diye sizi durdurmam gerekiyordu. Yine tüm harika zekam ile dizlerinize kuvvetli bir mıknatıs sıvısı enjekte ettim. Yer sizi çekiyor. Sadece Kai ye dokunmadım. Yazık çocuk zaten 'arkadaşı' tarafından durdurulmuş. Elindeki değnekleri alsam da almasam da aynı şartlardasınız artık."

"Nasıl oldu da bu mıknatısları enjekte edebildin?" dedi Chanyeol.

"Aylardır peşinde dolanıyorum. Biraz zor oldu tabiki. Neyse ki sizi uyutmak çok kolay. Bu arada, bu mıknatıs maddesi benim üretimim. Yani yine benim ürettiğim zıt kutuplu bi madde dışında hiç bir şeye etki edemez. Gidip de buzdolabına yapışmamanızın nedeni bu." kız kahkaha attı.

"Canım acıyor." dedi Kyungsoo kızgın bir şekilde.

"Ah benim sevgili Kyungsoo'm da buradaymış." kız yavaş yavaş yürüdü. İki basamaklı merdivenden indi. Kai nin yanından geçerken çocuğu yere itti ve değneklerini alıp uzağa attı. Sonra Kyungsoo nun yanına geldi. Çocuğun etrafında dolandı ve elleriyle çocuğun yanaklarına dokundu.

"Psikopatlığının yanında bir de sapık mısın?" dedi Baek yüzünü buruşturup.

"Ne yapacağımı size soracak değilim!" kız sertçe Kyungsoo ya tokat attı. Çocuk yere düştü. Biraz yerden kalkan sol dizini yere doğru yaklaştırmak için bacaklarının yerini değiştirdi. Kız yere çömeldi ve belindeki kemere bağlı kelepçelerden birini alıp Kyungsoo nun bileklerini sırtının oradan bağladı. Sonra odanın kenarına dizili 7 sandalyeyi getirdi. Kyungsoo nun dizindeki mıknatısın etkisini azaltıp çocuğu sandalyeye doğru sürükleyip oturttu. Diğerleri ağzını açmayı bile akıl edemeyecek kadar şaşkın bakışlarla kızı izliyordu.

"Yaklaşma bana!" dedi Luhan kızın kendisine doğru geldiğini fark edince.

"Luhan kapa çeneni. Zaten ayak işlerini yapmaktan nefret ederim." kız kızgın ve acı veren hareketlerle hepsini kelepçeledi ve sandalyelere oturttu. Şimdi 7 si de oval şekilde odanın tam merkezinde oturuyordu.

"Tao çok ağırsın hayvan herif." kız sonunda ter içinde kalmıştı. " 7 adam ile uğraşıyorum. EXO yerine INFINITE yi alsam daha eğlenceli olurdu." sonra kız gözlerini çocukların üzerinde gezdirdi. "Ama Kyungsoo'm burada. Ve Luhan."

"Nerede o kadar hava attığın çalışanın?" dedi Kai. Hiç biri ayağa kalkamıyordu. Çünkü hafif de olsa mıknatıs onları engelliyordu.

"Aralarında beni ihbar edeceklerine dair örgütlendiklerini duydum ve hepsinden kurtuldum. Zaten şu dünyada kime güvenebilirsin ki?" Kız Kyungsoo ya imalı bir bakış attı.

"Yani yalnızsın?" Kai nin gülümsemesi ukalacaydı.

"Kai yalnızım ama tüm güç bende. Şimdi kapa çeneni." kız yorgun halde odadan çıktı. 7 arkadaş tek başına kalmıştı.

"Ne yapacağız şimdi?" dedi Luhan sinirle. Elindeki kelepçelerden kurtulmaya çalıştı ama tek sonuç bileklerinin kesilecekmişcesine acımasıydı.

"Eğer kız yalnızsa bir şekilde ondan kurtulabiliriz. 7 ye karşı 1." dedi Chanyeol. Sadece oturuyordu.

"Her tarafımız bağlı. Kapana kısıldık." Baek sinirliydi. Tao tepkisiz duruyordu. Tüm o kâbusları gerçekleşiyordu sanki.

O sırada kapı açıldı ve kız büyük bir tahtı odanın ortasına getirdi. Çocukların tam önüne itti ve havalı bir şekilde tahta oturdu.

"Buranın kraliçesi olduğumu belli eden ufak bir ayrıntı." kız gülmeye başladı. Bacak bacak üstüne atmıştı.

"Cidden aklının büyük bir kısmı yanmış." Baek sinir bozucu bir şekilde sırıttı.

"Büyük bir kısmı değil tamamı." diye ekledi Chanyeol ve Baek ile bakışıp birbirlerine göz kırptılar.

"Bunu görüyor musunuz?" dedi kız ikilinin laflarını aldırmadan elindeki dokunmatik cihazı havaya kaldırıp. "Burada 6'nızın ismi var. Birinin üstüne bastım mı onun dizindeki mıknatıs sıvısı devreye girer. O küçük aklınızın alamayacağı derecede güçlü olan mıknatıs sıvısı etinizden ayrılıp yere yapışmak ister fakat tek seçenek etinizin paramparça olmasıdır. Yere diz çökseniz bile mıknatıs sıvısı kabul etmez. Bu acıyı tatmak isteyen varsa lütfen çekinmeden konuşsun."

Bunun üzerine ortamda büyük bir sessizlik hakimiyetini ilan etti.

"Benim böyle bir sorunum yok." dedi Kai sırıtarak. Haklıydı.

"Sen yine de fazla şansını zorlama bebeğim." kız yapmacık bir gülümseme sunup gözlerini devirdi. Kai başına bela olacaktı.

Diğer bölümün fragmanı:

...

"...Burada kaldığınız her saat nasıl canavarlaştığınızı görmenizi istiyorum."

"Bu asla olmayacak." dedi Luhan hırlayarak.

"Bunu Chen i öldüren biri mi söylüyor?"

...