24.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; Uzumlu Cikolata
 

Baekhyun'un tükürüklü sıcak suyu suratından aşağıya damlarken Chanyeol'ün gözleri kızgınlıkla sımsıkı kapanmıştı. Damlayan oğlanın yanında oturan Joonmyun'un gözleri büyüdü ve çabucak suyu çekip aldı.

"Teşekkürler..." diye mırıldandı Chanyeol arkadaşına, bakışlarını Baekhyun'a dikmeden önce. "Neden üzerime tükürdün?!"

Baekhyun gözlerini kırpmaya cesaret edemezken ağzı şokla genişçe açılmıştı. "S-Sen- K-Kim demiş-"

"Başka bir deyişle," Luhan, cümleyi bir araya getiremeyecek gibi görünen Baekhyun için konuşmaya başladı "Baekhyun ne zamandan beri senin oluyor?"

Jongdae ve Minseok başlarını sallayarak onayladı, cevabı öğrenmeye hevesliydiler. Kyungsoo olayın çözümlenmesini koluna ilişmiş Jongin'le birlikte izlerken üzerinde düşünüp yorum da yapıyordu.

"Tüm bunlar neyle ilgili?" Jongdae giriş yaptı. Herkes beklentiyle gözlerini Chanyeol'e dikmişti.

"Baekhyun beni öp-"

"C-Chanyeol!"

Masadan çevrilen ilk baş Luhan'ınkiydi ve onlara doğru yönelen ikinci sınıf öğrencisini fark etti.

"Ah! Sehun-ah!" Luhan oğlana gülümsedi ancak o anda Sehun'un başka birine seslendiği kafasına dank edebildi.

Jongdae ve Baekhyun, tam Sehun ufak bir gülümsemeyle masalarının ucuna geldiğinde başlarını çevirdiler. Luhan haricinde başka biri için gelmesi görülmüş şey değildi.

"Az önce Chanyeol'e mi seslendin?" diye sordu Luhan, fazla şok olmuş gibi görünmemeye çalışarak.

Sehun başını salladı.

O sırada, Baekhyun ve Chanyeol gözleriyle konuşuyorlardı.

"Sakın söyleyeyim deme, Chanyeol."

Chanyeol sırıttı. "Neden ki? Bu bir sır değil."

Baekhyun'un gözleri genişledi ve başını iki yana salladı. "Yah! Beni utanç ve pişmanlıktan öldürmeye mi çalışıyorsun?!"

"Lütfen, beni öpmek için ölüyord-" Chanyeol'ün sözü Baekhyun, Jongin'in arkadaşının masalarına yaklaştığını fark ettiğinde kesilmişti.

"Chanyeol.." Sehun ilgilenmeyen oğlana doğru süklüm püklüm bir ifadeyle konuştu.

"Evet?"

Luhan'ın gözleri sıkıca Sehun'un üzerinde sabitlenmişti, en sevdiği kişinin kendisini aramayıp da ne yapıyor olabileceğini merak ediyordu.

"Nova uyuşması hakkında bir ders projemiz var ve birlikte çalışmak için bir üst dönem seçmemiz gerekiyor. Ve merak etme, bunu sana boşu boşuna yaptırmıyorum. Sen de ders puanı alıyorsun." Sehun açıkladı. Chanyeol'ün yüzü bunu duyunca düşse de Baekhyun'unki aydınlanmıştı.

"Üzgünüm, Sehun, ama ben gerçekten--"

"Chanyeol projende sana yardım etmeyi çok ister, Sehun!" diye bağırdı Baekhyun, Chanyeol'e geniş kurnaz bir gülümseme gönderirken. Chanyeol tek kaşını kaldırıp alaylı bir gülümsemeyle karşılık verdi.

"Aslında kendi ödevlerimle biraz meşgulüm-"

"Sehunnie! Neden projeyi sen ve ben birlikte yapmıyoruz?" Luhan mutlu bir şekilde önerdi. Gözleri Sehun'la daha fazla zaman geçirmenin düşüncesiyle resmen ışıldıyordu.

Sehun, hyunguna bir bakış atsa da hala Chanyeol'le çalışma konusunda ısrarcı gibiydi.

"Ama ben Chanyeol hyungla çalışmak istiyorum.." Sehun homurdanırken Baekhyun Sehun'un yüzündeki hoşnutsuz ifadeyi görebiliyordu. Luhan'ın gülümsemesi birazcık sarsıldığında Jongdae uzun p*çin Luhan'ın hislerini incittiğini anladı.

"Yah!" Jongdae haylaz bir tavırla seslendi. "Chanyeol'in nesi bu kadar iyi? Hiçbir iş yapmayacağına seni temin edebilirim. Ayrıca muhtemelen aramızdaki en az ilgi çekici olan da odur. Başka birini seç..mesela Baekhyun!"

Baekhyun'un gözleri aniden aday gösterilişiyle genişledi. Sehun bunun iyi bir fikir olup olmadığını merak ederek bir süre Baekhyun'a baktı.

Chanyeol; Baekhyun ve Sehun'un sürdürdüğü göz temasına karşı suratını asmıştı. Sanki kendi aralarında konuşuyormuş gibiydiler. Baekhyun'un yanaklarında bir kızarma belirtisi baş gösterdiği dakikada Chanyeol boğazını temizledi.

"Bunu seninle yapacağım."

Sehun ve Baekhyun'un birlikte kalmasına hayatta izin vermem..yalnızca ikisi hem de, diye düşündü Chanyeol.

Baekhyun, Jongdae ve Luhan kafalarını ona çevirmişlerdi. Sehun gülümsedi ve saygıyla eğildi.

"Teşekkür ederim, hyung! Ne zaman buluşmalıyız?" diye sordu Sehun. Sesindeki heves Chanyeol'ün biraz canını sıkmıştı. Diğer yarısı hiç kabul etmemiş olmayı diliyordu.

"Ah belki bugün ilerleyen saatlerde? Ne zaman boşsun?" Chanyeol yemeğine geri dönerken sordu.

"Yemekten sonra? O zaman yapabilirim."

Chanyeol başını salladı. "Olur. Yemekten sonra. Odama gel..ya da senin odana gitmemizi isterse-"

"Hayır!" Jongin seslendi. Herkes ona dönmüştü.

Kyungsoo'nun kulakları kızardı.

"Sehunnie Chanyeol'ün odasına git! Böylece Soo ve ben de biraz yalnız kalabiliriz~!" Jongin sadece birlikte yapabilecekleri şeyleri düşünürken neşeyle söyledi.

Chanyeol omuz silkti. "Benim odamda o zaman."

-

Yemekten sonra, Baekhyun yürüyüşe çıkması gerektiğine karar vermişti. Telefonunu cebine atmadan önce üstüne ince bir ceket geçirip fermuarını sonuna çekti.

Tam kapıyı açtığı anda, odasının karşısındaki kapıya yaslanmış Luhan'ın görüntüsüyle karşılaştı. Luhan, Baekhyun'un varlığını fark etmemiş gibi görünüyordu ve içeride neler olduğunu duymayı umarken durduğu garip pozisyonda kıçını dışarı doğru çıkarmıştı.

"Lu...han?" Baekhyun tereddütle seslendi ama büyük olan onu duymadı. Omzunu dürtmeye karar verdi.

"Luhan..Luha-"

"Aman kutsal Sehun'um aşkına- Baekhyun sen miydin?" Luhan az önce bir kalp krizi geçirmiş gibi göğsünü tuttu. Yanakları utançtan pembeleşmişti ancak onu iş başındayken yakalayan Baekhyun olduğu için çok da dert etmiş gibi durmuyordu.

"Ne yapıyorsun-"

"Şşşşşş!" Luhan bi

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with