1.BÖLÜM

PROTECTOR
Please Subscribe to read the full chapter

Yazar; coffeeortea

Çeviri; UzumluCikolata

 

"İşte bu." Dedi Baekhyun kendi kendine, sırt çantasını belli belirsiz bir zıplayışla yeniden düzeltirken. Gözlerini devasa giriş kapılarına ve okulu çevreleyen şarap rengi tuğla duvara dikmişti.

"Bunu yapabilirsin Baek. Adamın dibisin sen." Girişe bir adım daha yaklaşırken söyledi Baekhyun. Bahçedeki ağaçların sonbahar yaprakları görüş alanını doldurdu. Kampüs kesinlikle önceki okulununkinden daha iyiydi ama hala neden üçüncü sınıfta okul değiştirmek zorunda kaldığını anlayamamıştı.

Baekhyun derin bir nefes aldı ve giriş yolunu yürüyerek geçti. 

Birkaç yeni arkadaş edinmek ne kadar zor olabilir ki?

Yönetim binasına giden yoldan aşağı yürümek için acele etmemişti.

Buradaki herkesin kibar olduğundan eminim. Burası çok prestijli bir okul, öyle değil mi?

Çok sayıdaki basamağı tırmanarak merdivenlerden yukarı çıktığında bir elini kapı kulpuna koyup sıkıca kavradı.

Bu sadece okul.

*

"Gi-Hyeon Akademi'ye hoşgeldin Byun Baekhyun. Aramıza katılmana çok memnun olduk." dedi okul müdürü Kim elini kısa olana uzatırken. Baekhyun, kadınla tokalaşmak için tereddütle elini uzatmadan önce gözlerini kırpıştırmıştı.

"Burada olmak harika." Gözleri kadının geniş ve ferah ofisinde dolanmadan önce ufak bir gülümsemeyle kısmen yalan söyledi. Tavandan yere kadar uzanan devasa pencereler güneş ışınlarının içeri akın etmesine izin veriyordu.

"Dersler üçüncü güne kadar başlamıyor; yani eşyalarını açıp yerleştirmek ve okul arazisini keşfetmek için bugün ve yarının var." dedi kadın koltuğuna yerleşirken. Masası kağıt ve evraklarla doluydu ama önündeki yığının en üstünde Baekhyun'un transkripti (Ç/N: Not durumunu gösterir belge) duruyordu.

"Ah-"

"Endişelenme. Sana yurda kadar eşlik edecek birini bulacağız." Masasının tek köşesinde duran telefonda bir tuşa basmadan önce söyledi.

Birkaç saniye içerisinde kapı çalınmış ve bir erkek öğrenci içeriye göz atmak için kafası ve omuzlarına yetecek kadar kapıyı iterek aralamıştı.

"Müdür Kim." Dedi ve kadın girmesi için eliyle işaret ettiğinde odaya girerek ilerledi.

"Yixing, Baekhyun'la tanış. Yeni öğrencimiz." Dedi kadın, sırt çantasıyla beceriksizce ayakta dikilen Baekhyun'u gösterirken.

Yixing bir gülümsemeyle Baekhyun'a dönmeden önce Bayan Kim'e yaklaşıp başını eğerek selam vermişti.

"Okulumuza hoş geldin, ben Yixing." Hafif bir aksanla söyledi.

"Yixing de bir nakil öğrenciydi, Çin'den." Bayan Kim neredeyse kibirli bir ifadeyle Baekhyun'a açıkladı. Yixing ondan nispeten daha uzundu ve sağ yanağına gömülü belirgin bir gamzesi vardı.

"Yixing, Baekhyun'a odasını gösterebilir misin? Gönderdiğimiz mektupta yazıyor olmalı, yatılılıkla ilgili tüm bilgilerle birlikte." Kadın dediğinde Baekhyun başıyla onayladı.

"Peki ya-"

"-valizlerin mi? Hepsi çoktan odana gönderildi. Merak etme." Dedi kadın Baekhyun tekrar başını sallamadan önce.

"Hadi Baekhyun." Yixing çıkışa yürürken söylemişti. Baekhyun hızla arkasını dönüp Bayan Kim'i selamladı ve odanın dışındaki diğerini takip etmeden önce acele bir teşekkür mırıldandı.

"Üçüncü sınıf mısın?" diye sordu Yixing halıyla kaplı koridorda yürürlerken. Okulun binaları; süslü dekoru ve güzel avizeleriyle Avrupa tarzındaydı. Bu tür tasarımları Kore'de hiç görmemişti.

"Evet, sen?" Sordu Baekhyun. Yixing yan yana yürürlerken göz ucuyla ona baktı.

"Dördüncü."

"Oh-!" Baekhyun bir üst sınıf öğrencisiyle gayri resmi konuşmuş olduğundan dolayı paniklemişti ama Yixing sadece güldü.

"Endişelenme. Benim için fark etmez. Nasılsa Korece anadilim değil. Ben de aynı şeyi yaptım, geçen sene." Dedi nazikçe omzunu pat patlarken. Baekhyun ona yolu gösteren Yixing olduğu için minnettardı. Oldukça cana yakın görünüyordu ve Baekhyun onun kendisine eşlik etmesinden rahatsız olmamıştı. Belki de okula bir şans vermeliydi. Annesi bu akademiden, önceki okuluna göre daha çok hoşlanacağını garanti etmişti.

"Peki... Okul nasıl bir yer?" Baekhyun binadan çıkarlarken sordu. Henüz hala asıl okulu görmemişti. Ve Yixing'den başka öğrenci de görmemişti.

"Okul? Eğlenceli." Yixing'in coşkudan yoksun söyleyişi Baekhyun'un biraz gergin hissetmesine neden oldu.

"Dersler zor mu?"

Yixing omuz silkti "Pek değil. Herhalde en iyi ders N.U.'dur."

Baekhyun tek kaşını kaldırdı. "N.U.?"

"Nova Uygulamaları." Dedi Yixing, onları ormanlık alana açılan toprak bir yola yönlendirirken.

"O ne?" diye sorunca Yixing ona deliymiş gibi baktı.

"Bilirsin işte. Novalarınla alıştırma yaptığın ders. Gayet açık."

Baekhyun'un kafası daha çok karışmıştı. "Benim novam ne?" 

Yixing kıkırdadı. "Bilmiyorum, sen söyle. Benimki iyileştirme."

Baekhyun alnını çattı. İyileştirme mi?

"Pekala, okuldan bununla ilgili herhangi bir mektup almadım... Benimkinin ne olduğunu nereden öğrenebilirim."

Yixing duraksayarak genç olana döndü. "Kendi novanı bilmiyor musun?"

Baekhyun başını salladı.

Yixing ona baktı "S-sen novanın ne demek olduğunu biliyorsun... Değil mi?"

Kısa olan cevap vermek yerine gözlerini kırpıştırınca Yixing neredeyse düşecekti.

"Neden? Bu önemli mi?"

Yixing inanamayarak gökyüzüne baktı ve derin bir nefes aldı.

"Baekhyun, bu akademi yalnızca novası olan insanlar için."

"Buraya gelmeden önce bir tane almalı mıydım? Hala nereden alabileceğimi anlayamadım?" dedi Baekhyun ama Yixing başını sallamıştı.

"Novalar 'alabileceğin' şeyler değiller. Novalar elementlerdir ya da daha basit tabirle güçler ki onlarla doğarsın."

Baekhyun gülüşünü tutmaya çalışmıştı. "Güçler mi? Süper güçler gibi mi?"

Yixing kaşlarını çattı "Evet."

Baekhyun zoraki bir kahkaha attı. "Komiksin, hyung."

"Sana yalan söylemiyorum. Bu gerçek."

Baekhyun gözlerini devirdi ve önden yürümeye başladı. "Eminim, neden uçup gitmiyorsun o zaman? Eğer uçabilirsen sana inanacağım."

Yixing yolun aşağısına doğru devam ederlerken koşarak Baekhyun'a yetişmişti. "Sana söyledim, benim novam iyileştirme."

Baekhyun, Yixing'e şüpheyle bakmıştı. "Bak, bu saçma sapan okulun ne olduğunu bilmiyorum ama-"

"Bu saçma sapan değil." Yixing sözünü kesti "Bu biziz. Bu okul bu yüzden var."

Baekhyun iç çekti "Ben gözümle görmediğim şeye inanmam."

Yixing alnını kırıştırmıştı "Oh, kesinlikle göreceksin."

*

"Burası senin odan." İki oğlan öğrenci yurdunda ahşap bir kapının önünde duruyorlardı.

"Her odada kaç öğrenci kalıyor?" Baekhyun merakla sordu.

"Sadece iki. Okulumuzda yalnızca 400 kadar öğrenci var." diye açıkladı Yixing.

"Oda kart

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
hundredthou
#1
Chapter 3: where is the original version of this?
hundredthou
#2
Chapter 2: i thought this would be in english
hundredthou
#3
Chapter 1: its not in english???
hundredthou
#4
interesting premise! can't wait to see what you've come up with