Jongup'un Hikayesi

SAVAŞÇI (TÜRKÇE)

"Jongup yapma!!"

Junhong'un bir adım atmasıyla Jongup tekrar geriledi.

Titriyordu. Yumruklarını sıkmıştı.

"J-Junhong y-yeter. Ben... Yoruldum."

Geri geri adım atmaya devam ederken arkasını okyanusa vermişti.

"Jongup! Bu seni dinlendirmeyecek!"

Jongup bir adım daha geri attı. Son verme isteğinde kararlıydı, Junhong onu şans eseri bulmasaydı...

Ailesi sır dolu bir şekilde ölmüştü ve Jongup yalnızca onların yanına gitmek istiyordu.

"S-senin hyungların var Junhong..."

Junhong ona ilk kez gerçeği söyleyecekti. Belki bu Jongup için yardımcı olurdu. "O-onlar öz değiller Jongup. Senin gibiyim."

Jongup karşısındaki çocuğa buruk bir şekilde gülümsedi. "Yine de bir ailen var Junhong. Git."

Kendini okyanusa bırakmadan önce söylediği bu olmuştu.

-----------------------

"Hyung yapamadım... Hyung..."

Junhong beyaz kapının önünde çökmüş başını Himchan'ın omzuna yaslamıştı. Zamanında onu kurtaramadığı için mahvolmuş hissediyordu.

"Y-yeteneğimi kullanamadım..."

Yongguk odadan çıkıp onların yanına çömeldi ve saçlarını karıştırdı. Küçük kardeşlerini bu şekilde görmek istemiyordu. Junhong bir Savaşçı olalı 2 ay olmuştu, daha gücüne hakim değildi. "Jongup iyi değil, ama iyi olacak."

Junhong başını kaldırıp gözlerini Yongguk'a dikti ve konuşmasını bekledi.

"Onu hemen buraya getirmen iyi oldu Jello-yah. Ona 306. madde yerleştirdim."

Junhong gözlerini kocaman açtı. Buraya onu bunu düşünerek getirmiş olmasa da rahatlamıştı.

Birçok kez hyunglarının yaralı ve umutsuz insanları buraya getirdiğine şahit olmuştu. Hepsi kurtulamasa da...

"Teşekkürler Hyung..."

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
No comments yet