A Blue Bird Cannot Fly Alone

Please Subscribe to read further chapters

Description

 

 

 

 

“Sen hiç tutunmaya çalışmadın Luhan. Bunu görmezden gelmeye çalıştım ama artık yapamıyorum. Sen hiç uğraşmadın. Ne bana tutunmak için ne de beni s-sevmek için. Kendine nezaketten oluşan bir maske yaptın ve bunun arkasına saklandın. Ve biliyor musun ne? Bu senin lanetin olacak. Sevmek için hiç uğraşmadın ve bundan sonra da uğraşamayacaksın, bunu öğrenmek için çok geç kaldın. Ölene kadar kaybettiğin aşkların ve sevgilerin yasını tutacaksın ve ölürken bile ölü aşklarının hayaletleri yakanı bırakmayacak.”

 

 

 

İki gündür her şeyi ortaya dökmeye karar verdim. hehe.

Bu hikaye çoktan bitti. Ve toplamda 70 sayfalık bir 'one shot'. 5 ya da 6 bölümde bitecek. Günlük yüklemeye çalışacağım. 

Bu arada normalde angst yazmam ama bu benim ilk denemem oldu ve bitirdiğim için de cidden mutlu olduğum bir hikaye oldu. Diğer yayınladıklarımdan tamamen farklı olarak hiçbir supernatural öge içermiyor. Ama uyarmalıyım Luhan EXO'daki biasım olmasına rağmen hikaye bitince ne pisliksin sen dedim ve bir süre çocuktan nefret ettim ama herkeste aynı etki olmayabilir.

Kapak resmi için Arian'a teşekkürler! Ve mutlaka hikayelerini ŞİDDETLE tavsiye ederim. Aşağıdaki linkte iki hikayesini bulaiblirsiniz. Devamını bulmanızda ne akdar sadık bir okuyucu olduğunuza kanıtlamanıza bağlı -benim fikrimce- Ama emin olun saçlarınızı yoldurup kalbinizi sökecek nitelikte hikayeler yazıyor kendisi. Çok fazla Türk yazar bilmem ama onun gibi Suju ve Infinite hikayelerini başka kimsede bulabileceğinizi sanmıyorum. 

https://www.facebook.com/pages/FanFics-TR/434717713270745?fref=ts

 

 

 

Güncel not -14.04.2015- : Neden kenarda draft olarak dursun ki dedim. Bu hikayeyi de seviyorum ve okuyan olursa zaten düşüncelerini benimle paylaşır diye düşündüm. Şimdiden teşekkürler!

Foreword

“Hey! Mei!”

Mei derin bir nefes almıştı ve aşağıdaki çocuğa sıkkın bir ifadeyle bakmıştı. “NE?!”

Luhan ağacın tepesindeki kızın ani çıkışına şaşırsa da gülümsemeyi başarmıştı. “Toka senin mi?!”

Mei bir an duraksasa da başını sallamayı başarmıştı. “Aşağıya bırak! Sonra alırım!”

Ama Luhan onu dinlememişti. Bunun yerine Mei’nin tırmanmak için kullandığı dallara tutunarak yukarı çıkmaya çalışmıştı. Mei önce çocuğa durmasını söyleyecekti ama vazgeçmişti. Ve sonrasında bunun cevabını bulamamıştı.

Luhan her denemede başarısız olunca Mei çocuğun neden tırmanamadığını anlamıştı. “Ayakkabılarını çıkar!”

Luhan önce anlamamıştı ama yine de kızın dediğini yapmıştı. İlk denemesinde kolayca yukarı çıkınca kıza oldukça yakın bir dala oturmuştu ve gülümsemişti.

“Al, biraz kirlemiş ama.”

“Önemli değil, sağ ol.”

Mei uzun bir süre Luhan’la oturmuştu. Ağacın tepesinde, bütün arkadaşları aşağıda çığlıklar atarak oyun oynarken ikisi sadece oturmayı tercih etmişti.

Mei ayağına değen bir şeyle irkilmişti. Başını kaldırırken Luhan’ın bir özür mırıldandığını duymuştu. Luhan dengesini sağlamak için Mei’nin ayaklarını koyduğu dala uzatmıştı bir ayağını.

İlk defa o zaman midesinde bir şeylerin kıpırdadığını hissetmişti. Belki de çok yedim…

O anda hayatında –koskocaman 12 yılda- ilk defa denemeye karar verdi ve yanında oturan çocuğa dönüp konuşmaya başladı. 

 

 

 

 

Comments

You must be logged in to comment
Cemre01 #1
Chapter 10: Bu çok, çok güzeldi. Şu ana kadar okuduklarım arasında en iyilerden biri. Ay ne desem bilemedim:) Çok güzel yazmışşın, ellerine sağlık.