07

A Blue Bird Cannot Fly Alone
Please Subscribe to read the full chapter

Eunji’yi üniversitenin ilk yılından beri tanıyordu. Üç yıl boyunca birkaç ortak dersleri olmuştu ama çok konuştuklarını söyleyemezdi. Ama Luhan genç kızın kendisine karşı hisleri olduğunu biliyordu. Bu durumu mümkün olduğunca nazik bir şekilde görmezden gelmeye çalışmıştı. Okuldaki herkes Luhan’ın beraber yaşadığı bir sevgilisi olduğunu biliyordu. Eunji de dahil. Ama bu durum genç kızı Luhan’ı yemeğe çağırmaktan alıkoymamıştı.

“Babam da olacak. Şu avukatlık firmasının yıldönümü yemeği. Birkaç arkadaşımı getirebileceğimi söyledi ve-“

Luhan asla kabul etmemesi gerektiğini biliyordu ama başını salladı ve nazikçe gülümsedi. “Neden olmasın?”

Neden kabul ettiğini biliyordu. Kendisini kanıtlaması lazımdı. Bu kadar basit.

 

 

*

 

“Kusura bakma Luhan ama gerçeği söylüyorum,” demişti çocuk. Sınıfın en sinir bozucusu olduğu bütün dönem tarafından onaylanmıştı. “Kabul etmen gerekir ki elindeki diploma ile Çin de çok bir şey yapamazsın. Üstelik Korede de yabancı olduğun için çok bir şansın yok. Araftasın.”

Luhan öfkeden patladığını hissetse de bir şey diyememişti.

Çünkü çocuk haklıydı.

 

*

 

İlk yemekten sonra Eunji Luhan’ı bir kez daha aradı. Babasının genç adamdan etkilendiğini ve mesleki olarak bir şeyler konuşmak istediğini söyledi. Luhan elinde olmadan heyecanlandı. Eunji’nin babası oldukça saygın bir avukattı.

“Annem de seninle tanışmak istedi.” Kızın ses tonundaki utangaçlığı fark etse de görmemiş gibi davrandı. “Sanırım babamla senin dedikodunu çok yaptık.”

Tamam, demişti bir kez daha Luhan. Ve bir kez daha kalbinde bir şeyler rahatsızca kıpırdamıştı.

 

 

*

 

En kötüsü Mei’ye anlatmaktı. Genç kıza sınıf arkadaşlarından birinin onunla bu şekilde ilgilendiğini söyleyince genç kızın gözlerinin mutlulukla parladığını görmüştü. Bu Luhan’ı daha da rahatsız etmişti.

Asla arkadaşının kız olduğunu söylememişti ama bir yerlerde Mei’nin de bunu bildiğini biliyordu.

 

*

 

“Mei şu sıralar fazla yorgun değil mi?”

“Hıh?”

Sehun gözlerini devirdi ve arkadaşının kafasına elindeki kitapla –sinema tarihiyle ilgili gerçekten kalın bir kitaptı- vurdu. Luhan acı içinde kıvranırken başıyla masaların arasında dolaşıp sipariş alan kızı gösterdi.

“Fazla çalışıyor. Ve yeterince dinlenmiyor gibi.”

“Evet,” dedi Luhan. Fark etmişti ama genç kız bu durumu dile getirmesine izin vermemişti. “Para biriktirdiğini söyledi.”

“Neden?” dedi Chanyeol. Sonraki saniyede yüzü kocaman bir gülümsemeyle aydınlandı. “Yoksa evlenme teklifi mi ettin?!”

“H-hayır,” dedi Luhan yanakları hafifçe kızarırken.

“Ne?! Ciddi misin? Ah… ilk defa bir arkadaşımın düğününe katılacağımı hayal etmiştim.”

“Siz ikiniz evlenmeyi düşünmüyor musunuz?” dedi Sehun. “Bilmem kaç yıldır çıkıyorsunuz, bilmem kaç yıldır beraber yaşıyorsunuz-“

“Aslında yedi buçuk yıldır çıkıyorlar ve neredeyse üç yıldır beraber yaşıyorlar,” dedi Chen ağzına bir patates kızartması atarken. “Ha bir de birbirlerini… kaç yıl demiştiniz? On beş yıldır mı tanıyorsunuz?”

“Oha!” dedi Chanyeol. “Neredeyse babamla annem kadar.”

“Benim büyükannemle büyükbabam kadar,” dedi Sehun sırıtarak.

“Ya! Siz neden bizim hayatımızı eleştirip duruyorsunuz?! Biraz kendinize bakın!”

“Ne?” dedi Chen. “Benim hepsi başarısız da olsa beş ya da altı tane sevgili deneyimim var.”

“Benim her halde on olmuştur ama hepsi başarısız,” dedi Chanyeol iç çekerek.

Sehun saatine baktı ve kitaplarını topladı. “Ve benim de şu anda beni bekleyen bir sevgilim var.”

“NE?!”

 

*

Mei’nin babasının ölüm yıl dönümüydü o gün.

Annesi küçük kızı sabah erkenden kaldırmış ve güzelce hazırlamıştı. Küçük kız annesine karşı çıkmamıştı ama annesinin yüzündeki her an parçalanmaya hazır gülümsemeyi gördükçe kendisini daha kötü hissetmeyi engelleyememişti.

Bu yüzden mezarlığın girişinde annesinin elinden kurtulup kaçmış ve babasının birinci ölüm yıl dönümü anma merasimine katılmamıştı.

Saatlerce sokaklarda siyah yas elbiseleriyle dolaştıktan

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
Cemre01 #1
Chapter 10: Bu çok, çok güzeldi. Şu ana kadar okuduklarım arasında en iyilerden biri. Ay ne desem bilemedim:) Çok güzel yazmışşın, ellerine sağlık.