[25 Temmuz 2017]

NEXT (TÜRKÇE)

"Sen! Onun bunu isteyerek yapmadığına nasıl inanıyorsun!?"

Chanyeol sandalyesini geri kaydırırken Baekhyun'un bağırarak sandalyesinden kurtulmaya çalışmasını izledi. Bugün ikinci kez.

Bazen günde 5 kez gördüğü oluyordu bunu. Belki de arkadaşının kendisi gibi özgür olmadan o sandalyeye bağımlı kalmasına alışmıştı gözleri. Peki ya aklı ve hisleri? Alışmamalıydı, bu insani değildi.

Baekhyun'un inleyip dişlerini sıktığını fark ettiğinde arkasını dönerek sinirle pencereye baktı. O bunu yaptığında pencerenin arkasındaki siyah saçlı kadın mikrofona yaklaşmıştı. "Tehlikeli olduğunu biliyorsun Chanyeol, onu şoklamasaydım oradan kurtulabilirdi."

Sert bir nefes verip Baekhyun'a bakarak ayağa kalktı ve dudaklarını dişledi. "Daha iyi olmanı sağlayacağım. Bir yolunu bulacağız."

Kapıya adımlarken Baekhyun'un nefes seslerinin düzene girdiğini duyabiliyordu. Yine de arkasını dönmek yerine kapı kulpuna uzandı. Onun yüzünü daha az acı çekerken görmek istemesinin sebebi vicdanı mıydı? Tüm olanların tek suçlusu oymuş gibi davranmak ve bu şekilde aklını yitirmesine yardım etmek ne kadar doğruydu?

"Hepinize sıra gelecek. Belki de sıradaki sensindir Park Chanyeol. Ne dersin?"

Baekhyun'un fısıltısını duyduğunda kapı kulpunu çevirmiş şekilde kaldı. Arkasını dönmeye korkuyordu. Şimdi o sandalyede oturan tanıdığı Baekhyun değildi. Ona gülümseyip günaydın diyen ve akşamki performansın iyi geçtiğini söyleyen kişiydi Baekhyun. Çığlıklar atan, söylediklerine inanılmadığında inkar eden ve en yakınındakine hatta kendisine hiç düşünmeden zarar veren kişi Baekhyun değildi.

Kapıdan kendini zorla da olsa dışarı attığında duvara yaslandı ve iç çekip gözlerini kapatarak sakinleşmeye çalıştı. Onu geri getirmek istiyordu. Diğer 3 kişiyle birlikte onu da kaybetmek istemiyordu. Diğerlerinin de böyle düşündüğüne emindi. 

 

 

[][][][][]

 

 

 

"Doktor Han'la konuşmayı hala reddediyor." dedi Junmyeon yeşil çayını yudumlayıp fincanın kulpu ile oynarken. Baekhyun'un hayal dünyası bir şekilde gerçek hayatla bağlantılıydı ancak kötü anıları daha az kötü hale getirmeye çalışıyordu kafasında. Sebebini kimse bilmese de bu kötü anıların asıl kaynağı Baekhyun'du.

"Bugün Chanyeol'e dün geceki performansı sormuş. 3 gündür ilk kez sohbet etti."

Chanyeol hafifçe gülümseyip Minseok'u onaylamak adına başını sallamıştı. "Konuyu Kris hyung'a getirip bağırmaya başlayana kadar evet, sohbet ettik."

Sehun gergince masada dikleşti ve gözlerini etrafta gezdirdi. "Peki Doktor Han'la konuşmasını sağlayamaz mısın Hyung? En azından neden yaptığını öğrenmek için..."

Neden yaptığını Chanyeol de bilmiyordu ve evet bir ara merak etmiş olabilirdi. Ancak şimdi umurunda bile değildi belki, çünkü Baekhyun'un yaptıklarını bir nedene sığdırmak insani olamazdı. Önemli olan Baekhyun'un yapma nedeni değil, Baekhyun'a bunları yaptıran nedendi.

Kyungsoo boğazını temizleyip arkasına yaslandı ve Sehun'a baktı. "Bahane mi demek istiyorsun? Sence adam öldürmenin bahanesi mi olur?" Bakışlarındaki sertlik yeniden gelmek üzere olan bir gerginliğin habercisiydi.

"Yine bunu tartışmak istemiyorum. O psikopatın bir sebebi olmalı." Sehun masadan kalktığında Kyungsoo göz devirip masaya yaslandı. Ortamı geren şey arkadaşlarının yaşadığı psikolojik sorunlar veya aynı arkadaş yüzünden kaybettikleri başka arkadaşlar değil, şimdilik az bir ihtimal de olsa kendileri için var olan tehlikeydi.

"Sıradaki..." Chanyeol kendi kendine mırıldandı. Belki o da aklını yitiriyordu ancak kazaların ve kayıpların sebebinin Baekhyun olduğu anlaşılmasaydı sıradakinin kim olacağını merak ediyordu. Kafasında neler döndüğünü, kendi kendini hasta duruma düşürürken bunların bilincinde olup olmadığını ve neler hissettiğini de merak ediyordu.

Tek bildiği Baekhyun'un oraya kapatılıp ilaç almaya başladığından beri daha agresif ve gergin olduğuydu. Son 2 yıldır sürekli sinir nöbetleri geçirse de tek yaptığı bir köşeye oturup kulaklarını tıkamak ve çığlıklar atmak olmuştu. Doktora göre iyileşme sürecinde bunun azalması gerekirken gün geçtikçe artmış şimdi ilaçların bağımlılık etkisiyle dayanılmaz ve kontrol edilemez bir hal almıştı.

"Her şey bir yana..." dedi Chanyeol iç çekerek. "Ortalıkta dolanıp gerçek olmasa da sahnelerimizi, başarılarımızı ve diğerlerinin neler yaptığını anlatmasını bile özledim."

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
No comments yet