"Defteri ondan zorla alırsak," dedi Doktor Han kahvesini yudumladıktan hemen sonra. "...bir daha asla yazmaz. Bu yüzden beklemeliyiz."

Chanyeol yavaşça başını salladı ve yeri izledi. Defterde ne ile karşılaşacağını bilmiyordu. Faydalı bir bilgi mi yoksa onları daha çok korkutacak hatta yeniden sıraya dizecek bir bilgi miydi?

Doktorla kişisel seansından ayrıldıktan sonra ayakları istemese de çok uzakta olmayan ancak bir süredir uğramadığı o yere götürmüştü.

"Yixing-ah, özür dilerim."

Pencerenin diğer tarafına oturdu ve onu net göremese de eskiden olduğu gibi oturup sohbet ettiklerini hayal etti.

"Yanınızda olduğumuz halde hissetmediğimiz için özür dilerim."

Buraya yalnız gelmesi yasaktı. Sadece Chanyeol'ün değil, bütün üyelerin yalnız gelmesini Doktor Han yasaklamıştı. Ancak bugün Chanyeol baş başa olmak istiyordu.

"Luhan hyungdan da özür dilerim." Gözlerini sildi ve burnunu çekti. "Yifan hyungdan da..." Gözyaşlarını tutmanın bir anlamı olmadığını farkettiğinde yeniden pencereye bakıyordu. "Zitao, ondan da özür dilerim." Mırıldanmayı bıraktığında bir süre gözyaşlarının akmasına izin verdi ardından dikleşip yutkundu. "Yixing, güçlü ol. Yanında olduğum halde engel olamadığım için özür dilerim."

Kalın sesinin kesik çıkmasını engellemek için boğazını temizlemiş ve yeniden göz yaşlarını bileğine silmişti.

"Yixing-ah, gitme."