Olayın üzerinden iki ay geçmişti ve iki aydır Sehun ortalarda yoktu. Bunun fırtına öncesi sessizlik olmasından korkuyordum. Belkide beni savunmasız yakalayıp öldürmeyi planlıyordu bilemezdim. Her an tetikteydim. Kai ile olan arkadaşlığım ilerlemişti. Kai geçen ay Kyungsoo'ya açılmış ve çıkmaya başlamışlardı. Erkek erkeğe olan aşklarını yadırgamıyordum. Benim için aşkın cinsiyeti yoktu,şekli,ırkı yoktu. Bunun en güzel örneği annem... O bir kurda aşık olmuştu.. Günlerim Kai ve Kyungsoo ile beraber geçiyordu. Annemi hiç bir yerde bulamıyordum. Ama pes edemezdim. Annem uğruna herşeyden vazgeçmiştim. Bu bölgede aramalarım sonuç vermezse şansımı diğer bölgelerde deneyecektim. Elli yıl dahi sürse annemi bulmaya yemin ettim. Iki dolunay geçmişti.Ikisindede Tao ve Kris'in yalvarmalarıyla uğraşmıştım. Tao defalarca özür dileyip kendine hakim olmadığını,gücünü kontrol edemediğini söylemişti. Umrumda değildi. Sürüye katılmak istemiyordum. Omega olmak benim için daha kolaydı. Insanların arasında daha huzurluydum. Onlara gelecek dolunayda gelmemelerini söyledim. Bu isteğimi yerine getirmeyeceklerini biliyorum. Asla peşimi bırakmayacaklar. Bugün Kai ve Soo ile alışveriş merkezine gitmeye karar verdik. Insan olmak sürekli yeni kıyafetler almak gerektiriyor. (hihi) Dönüşümüm sırasında kıyafetlerim hep zarar görüyor. Onlarla saat 3te buluştum. Insan olarak yaşadığım en eğlenceli gündü diyebilirim. Kai'nin Soo'ya yaptığı şakalar.,birbirlerine bakışları,gülüşleri,yüz kızarmaları,el el