Cam kenarından güneşin ilk ışıkları Luhan'ın suratına vurdu.Yüzünde sıcaklığın buluşması nedeniyle Luhan gözlerini araladı.Ne kadar yorgun olsada daha fazla uyuyamayacağını farkeden Luhan yataktan fırladı.Hantal bir şekilde kıyafetlerini üzerine geçirdi.Odaya bir göz gezdirip kapıyı araladı.Kapının dışından gelen bir ses onu yarı yolda durdurdu.Sehun ve Su Ho'nun sesleriydi bunlar.Luhan dikkatlice dinlemeye başladı." Ona karşı ilgimi kaybetmeye başladım Su Ho. sanırım kızlardan hoşlanmaya başlıyorum."dedi Sehun."saçmalama kanka ne zamandır çıkıyorsunuz.Olur böyle şeyler."dedi Su Ho kaşları çatık bir şekilde.Sehun dudaklarını buruşturdu, "Bilemiyorum" diye homurdandı.Luhan ikisinin uzaklaşan ayak seslerini duydu.Kimden bahsedildiğini biliyordu.Kendisiydi bu.Üzüntü ve kızgınlığın etkisiyle gözleri dolan Luhan odasına geçip yere oturdu.Kalp kırıklığından kendini tutamayarak ağlamaya başladı.Kapının çalınmasıyla hemen gözlerini sildi.Her zamanki gibi erken kalkan Xiumin" kahvaltı hazır Luhan "dedi.Ayağa kalkıp birlikte salona doğru ilerlediler.Luhan masaya göz gezdirdi ve Sehun'un her zamanki gibi yanındaki sandalyeyi onun için tuttuğunu gördü.Sehuna olan kırgınlığından dolayı Xiumin'in yanına oturmayı tercih etti.Suratı şaşkınlıkla sersemleşen Sehun kahvaltı boyunca Luhanı izledi.Yemekten sonra hep beraber televizyon izliyorlardı.Aniden Sehun ayağa kalkıp Luhanın elini tuttu ve "seninle konuşmamız lazım"diyerek fısıldadı.İkisi birlikte Sehun'un  odasına geçtiler.Hala morali bozuk olan Luhan sert bir şekilde "Ne var?"diye sordu.Sehun " Sanırım sen ne olduğunu biliyorsun."dedi.Luhan boş boş bakmaya devam etti.Sehun "İlişkimiz bitti."dedi.Gözleri dolup ağlamaya başlayan Luhan "Neden?"diye sordu.Sehun "sorun sende değil.ben artık erkeklerden hoşlanmıyorum."dedi.Luhan sertçe odayı terketti.Sehun kız mı istiyordu? O zaman istediğini alacaktı.