"Benimle gel Kai...". " Hayır amca... Kendi başımın çaresine bakabilirim."

** Yedi ay sonra**

" Ahh Sehunnie seni güzel yerlere götüreceğim dediğin bu muydu? Alış-veriş mi?" Kai suratını buruşturup konuşmaya devam etti; " Ahh ben geri dönmek istiyorum!" diyerek sesini yükseltti ve bir kaç adım geri çekildi. Sehun hiç oralı olmadan " Mızmızlanmayı kes, üzerine yeni bir şeyler alacağız!" dedi. Kai sertçe " Hayır istemiyorum, ben eve dönüyorum!" diyerek cevap verdi. Sehun Kai'yi süzerek " Tamam, tamam... Dön bakalım" dedi. Kai gözlerini Sehun'a dikip Seoul'da hiç bir yeri bilmediğimi biliyorsun!" diye sızlanmaya devam eder. Sehun Kai'nin kolunu tuttuğu gibi oradan oraya sürükler... İki saat boyunca alış-veriş yaptıktan sonra Alış-veriş merkezinden uzaklaşırlar...

Kai durmadan " Hadi hemen eve gidelim" ve " Yorgunum" gibi laflarla Sehun'un kafasını şişirir. Fakat Sehun her zamanki gibi umursamaz bir tavır takınır ve Kai'ye aldırış etmez.Kai sızlanmaya devam ederken çalan telefonunu yanıtlar. " Evet, tamam... Beş dakika bekleyin oradayız." der Sehun. telefonu hızla kapatıp pantalonunun cebine koyar. Kai telefon konuşmasını duyunca " Hey amacın ne senin? Ne işler çeviriyorsun yine?" diye sorar. " Bir şeyler çevirdiğim yok! Sadece seni arkadaşlarımla tanıştıracağım" diyerek hızla yanıt verir. Kai bıkkınlıkla " Off hayır! Hayatımın en yorucu geçen günü!!!" diyerek mızmızlanmasına devam eder.

Kapıdan heyecanla sevimli biri fırlar. " Hoş geldiniiz!" der ve Sehun'a dönerek "Geciktin Sehunnie, hiç böyle yapmazdın sen" der ve kollarını açarak Sehun'a sarılır fakat Sehun biraz geri çekilir. Gözlerini şaşkın bir şekilde kırpıştırarak " Senin neyin var tatlı-..." derken Sehun sözünü keser " Ahh yok bir şeyim, sonra konuşuruz. Seni kuzenimle tanıştıracağım." koluyla Kai'yi işaret ederek " Luhan, bu kuzenim Kai... Amerika'dan yeni döndü." bu kez Luahn'ı işaret ederek " Ve kai bu da en yakın arkadaşım Luhan. Bu arada aynı sınıftayız" diyerek ikisini tanıştırır. Kai gülümseyerek " Tanıştığımıza memnun oldum. Umarım yakın arkadaşlar oluruz " dedi. Luhan hevesle " Ben de memnun oldum. Sehunnie hep senden bahsederdi. Aslında uzun zamandır Kore'ye gelmeni bekliyordu. Aynı sınıfta olacağımıa çok sevindim!" diyerek cevap verdi. Sehun söylediğinde dikkat etmeyen Kai kinayeli bir şekilde " A-aynı sınıfta mıyız? hımm ben bilmiyordum, nedense sevgili kuzenim bana söylemeyi unutmuş" dedi. Sehun hemen konuyu değiştirerek " Aahahah neyse... Zamanımızı iyi şekilde değerlendirelim değil mi?" der ve güler. Birden Luhan'a dönen Sehun " Hey diğerleri nerede? Neden gelmediler?" diye sorar. Luhan Sehun'u rahatlatmaya çalışarak " Bileiyorum birazdan gelirler herhalde. Bu gün toplantımız var unutmaları imkansız" der. Kai hızla " Hey!! Ne? Başka geleceklerde mi var? Hem ne toplantısı bu?" diye sorar. Tam o anda beklenen kişilerin sesi duyulur. Sehun sesin sahibinin Chanyeol olduğunu hemen anlar. Bağırarak selamlamak hastalığı olduğundan dolayı bunu anlamak çokta zor değildir.

Sehun Suho'ya yumruk atar gibi yaparak " Hey çocuklar çok geç kaldınız!" der. Luhan sesini yükselterek " Ahh serseriler! Bir de bana sorun sabahtan beri bekliyorum sizi!" der. Bunlar hep klasik arkadaş ortamı şakalarıdır...

Sehun ıhzla " Hey tanışın, bu benim kuzenim Kai. Hani bahsetmiştim ya bizimle aynı sınıfta olacak diye. Ona iyi davranmalısınız! Yegane kuzenim o benim. Bundan sonra toplantılarımıza da katılacak." der ve Kris'i işaret ederek Kai'ye " Kai bu sınıfımızın en seksi erkeği olarak bilinen Kris" der. Kai sessizce " Memnun oldum" dedi. Sehun tekrar Kai'ye döndü ve " Bunlar sinifimizin en eğlenceli çocukları Baekhyun, Chanyeol ve Onew... Aralarından su sızmaz. Çok yakın arkadaşlar" diyerek açıkladı. Kai " Memnun oldum, memnun oldum" diyerek tekrarladı. " Bunlarda Suhpo, Chen, Kibummie, Lay, Xiumin, Tao ve Minho." dedi. Kai tekrarladı; " Memnun oldum".

Sehun tanıtmaya devam ederken birden duraksadı. " Hey bir dakika... Başkan nerede?". Kris kafasını olumsuz şeklinde sallayarak bilmediğini belirtti. Tam o anda " Hey çocuklar, Çok özür dilerim geç kaldım" diyen bir ses duyulur. Sesin sahibi Kyungsoo'dan başkası değildir. Kyungsoo Kai'ye dönerek " Ahh sen Jongin olmalısın. Merhaba ben Kyungsoo. D.O ya da Başkan diyebilirsin" diyerek gülümsedi. Kai Kyungsoo'nun elini sıkarak "Sende Sehun'un bahsettiği şu başkansın. Memnun oldum" dedi. Suho birden atılarak " Heyy başkan sen Jongin mi dedin?" diye sordu. " Ahh evet tabii Kai gerçek ismini pek kullanmaz. Kim Jongin Kai'nin gerçek ismidir." diyerek gruba açıklar.

Kai çocuklarla hemen anlaşır. Özellikle Kyungsoo'yu fazlasıyla samimi bulmaktadır.

Aradan sadece üç ay geçer fakat Kai diğerleriyle arkadaş olur. Seoul'u tanır ve burada olmak ona huzur verir. Artık eskisi gibi içine kapanı biri değildir. İyi arkadaşlıklar kurmak ona iyi gelir.

Kyungsoo Kai'ye seslenir " Hey Jongin-ah, senin için yeni bir parça buldum. Bunu denemelisin!" diyerek elindeki albümü Kai'ye verir ve samimi kocaman gözleriyle ona bakar.

Kai biraz utanarak " Hey hyung bunu yapmk zorunda değilsin..." der

Okuduğunuz için teşekkürler :)

yazarlar-----> @regalEXO @lagneia @EbruTahmazz