Chapter 1

Black Paradise [YOU]
Please Subscribe to read the full chapter

Hiç ışık yoktu…

Tek duyduğun bir el silah sesini takip eden çığlık sesiydi…

Dıt…

Dıt…

Dıt…

Zayıf bir nabzın yardım çığlıkları gibiydi duyduğun ilk ses, uçurumun kenarından sarkan bir hayatın umut kırıntıları…

***

‘’Dosyada haftalardır bir ilerleme kaydedemiyoruz…’’ dedi Kikwang. ‘’Tüm ipuçları boşluğa çıkıyor, medya ensemizde. Kurban aileleri ana haberlerde konuştukça da bu baskı azalmayacak.’’ Sıkıntıyla iç çekip deminden beri parmağında çevirdiği pilot kalemi gelişigüzel fırlattı masaya.

‘’Gözden kaçırdığımız bir şey olmalı…’’ dedi Cinayet Bürodan amir Yang Yoseob. Sanki haftalardır gördüğü panoda aklına kazımadığı bir çizgi varmış gibi masadan kalkıp, cinayet ipuçlarını şematik olarak gösteren panoya ilerledi. Ellerini cebine koyup uzun uzun baktı. ‘’Tünel sendromuna girdik sanırım, artık hiçbir şey göremiyorum… Sadece çizgiler…’’

‘’Öyleyse dışarıdan gören bir göze ihtiyacımız var demektir.’’ Dedi Dongwoon. Ekibin arasında en küçükleriydi, meslekte yeni olduğu için çaylak diyerek böyle ciddi dosyalardan uzak tutuluyordu genellikle. Ama zehir gibi bir kafası ve sistematik çalışma prensipleri sayesinde, bu dosyada işi geldikleri noktaya kadar ilerleten o olmuştu.

‘’Asla.’’ Dedi Yoon Dujun. En büyükleri oydu, ancak ekibin lideri olarak görülmesi kendiliğinden gelişen bir olguydu. Sicili pek iyi sayılmazdı, öfke problemleri özellikle sorgu odasında ortaya çıkan kırığın tekiydi. Bu yüzden defalarca idari soruşturma almıştı, meslekten men edilmenin eşiğindeyken Yoseob’un araya tanıdığı tüm bağlantıları sokması sayesinde rütbelerinin alınmasıyla yetinmişti. Bu da onu eskisinden de öfkeli ve gözü kara biri yapmıştı, serseri bir mayın gibi dolaşıyordu ortalıkta. Mesleğini, ve hatta hayatını noktalayacak tek bir fırsat çıksaydı karşısına… Düşünmeden yapacaktı. ‘’Bu bizim ekibimizin işi. Başkası dahil olamaz.’’

‘’Üzgünüm hyung ama biraz daha sonuca varamazsak müfettiş atanacak dosyaya… Bu olursa federal polisle yürütecek işini, bizi sallayacak mı sanıyorsun?’’

‘’Dongwoon haklı hyung… Prestijimizi düşün, bu olayı alnımızın akıyla sonuçlandıramazsak birkaç ay içinde genel hizmetlere tayin ediliriz. Sonra birbirinin aynı günler yaşayıp, emeklilik için şafak sayarız.’’

Dujun tam ağzını açıp patlayacaktı ki, yaşça ondan küçük olmasına rağmen sözünü asla hiçe sayamadığı ve hala bir hayatı varsa açıkça bunu ona borçlu olduğu dostu Yoseob, elini kaldırarak ona engel oldu. ‘’Laf dalaşının sırası değil, acilen çözüm lazım bize. Ve Dongwoon haklı. Bu dosyada bize yardımcı olacak birini bulmalıyız.’’

Odada derin bir sessizlik hakim oldu. Pano ile masa arasında volta atan Yoseob’un epoksi zeminde yürürken çıkardığı ses ve diğer odalardan gelen telsiz-telefon seslerinin uğultusu dışında bir ses yoktu. Derken hepsi kısa bir anlığına kesildi; sanki evren Yoseob’un ağzından dökülecek sözcüklerin önemli bir kararı duyuracağına atıf yapar gibi dikkatlerin toplanmasını istemişti. ‘’Aslında aklımda bu iş için biçilmiş kaftan birisi var…’’

Orkestra şefinin ufak işareti gibiydi bu sessizlik, konseri başlatmıştı. Büyük bir beyin fırtınası kopuyordu şimdi ofiste.

***

Uyku tutmayan gecelerden biriydi yine, okuduğun adli tıp kitabında kaldığın yeri işaretlemek için sayfayı üstten kıvırıp başucundaki komodine bıraktın. Işığı söndürüp yatağında kaymışken, karanlık odayı aydınlattı telefon ekranın. Kalkıp telefonu aldın, beklemediğin bir aramaydı. Hele de bu saatte.

‘’Efendim amirim?’’ dedin canlı bir sesle. Amir Yoseob, sen polis okulundayken mevzuatla ilgili bir dersine girmişti bir dönem. Çalışkanlığın ve hırsınla çok iyi bir ilişkiniz olmuştu, bir abi kardeş gibiydiniz. Diğerlerinin aksine o, kadın olmanı bir dezavantaj olarak görmüyordu. Çünkü zekanın ve dikkatinin yetenek ve eğitimle harmanlandığında neler çıkarabileceğine az çok tanık olmuştu. ‘’Evet müsaitim… Tabi… Ben kahveyi hazırlayayım o halde… Kalabalık mı? Anladım, peki… Bekliyorum…’’

Bi

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
icequeenhera
#1
Chapter 5: Bu kurgu cok fazla güzeldi be yazaraşkım
icequeenhera
#2
Chapter 4: Ben burayı da seni de çok fazla özledim be yazar
dinozoruschenus #3
Chapter 7: ne bu şimdi hayatımda okuduğum en iyi hikaye falan mı??
NursimaElfAhgase
#4
Chapter 7: Bu grup için başka bir kurgu yazmayı düşünüyor musun ya da one shot en azından? Bitmesi üzdü çünkü severek okudum. Dujunie sen ne şebek biradamsıın yerim seni
NursimaElfAhgase
#5
Chapter 6: Ben de Junghyung nerelerde diyordumm sleam kkatil ben azrailin komiser lmkslşdf
NursimaElfAhgase
#6
Chapter 5: Bence katil her maktülün bağış yaptığı yerin sahibi hepsinin ortak noktasını da sosyal hzimetlerde çalışan elinden ve ya arkadaşından biliyor
NursimaElfAhgase
#7
Chapter 4: Yoseob'a kurban olurum ben muah Yoseob
NursimaElfAhgase
#8
Chapter 4: değirmenin suyunundevmlılığı çokönemlii çok mantıklı konuştum dkasl
NursimaElfAhgase
#9
Chapter 4: Dongwoon bence cctv'yi kontrol edeken uyuyakaldınız hemen tejrar istiyorum felan diyomuşum
NursimaElfAhgase
#10
Chapter 4: dujun seni şakacı adam seni var ya yerim çok seviyorum seni