_4.5

Former Fangirl (TÜRKÇE)

"Yemek vakti aşağıda bekliyor olacağım Bayan Wang."

Yüzümde sebebini kestiremediğim bir gülümseme ve bedenimdeki enerjiyle içeri girdiğimde Bayan Shim ile burun buruna geldim. İşte bu suratımın asılmasına sebep olmuştu. Çünkü bizi duyacak mesafedeydi.

"Ben de geleceğim." Kollarını göğüsünde bağladı ve saçlarını geri savurdu.

Ben de elimi cebime koydum ve devam ettim. "Neden?"

Cevabımdan sonra bana bir adım daha yaklaşmış ve gülümsemişti. "Çünkü bana minnettarsın ve o kızı işe alman karşılığı istediklerimi yapmalısın Minhyuk-ah~"

Sinirle dudaklarımın içini dişlerken yapabileceğim hiçbir şey olmaması beni daha çok germişti. Bu Ala'dan dilediğim bir özür olacaktı. Hyosung'un burnunu karıştırması beni ona karşı daha da borçlu hale getirirdi.

Zaten kendimi onun gibi bir çok kişiye karşı suçlu hissederken...

"Peki fanlarınız size onlardan saklanmanızı gerektirecek ne yaptı Minhyuk-ssi."

Geçen gün Ala'nın telefonda söyledikleri kulağımda çınlanırken dudaklarımı dişlemeye devam ettim.

Fanlarım bir şey yapmadı.

Ben yaptım.

-Flashback-

Şubat 2018

"Sonunda çenesini kapalı tutması için ikna ettik. Şikayette bulunmayacak."

Menajer Hyung ile birlikte grup üyeleri de rahat bir nefes aldığında gözlerimi devirdim. Bunca zamandır boşuna uğraşıyorlardı. Kanıt yoktu. Kimse ona inanmazdı.

"Size sorun olmayacağını söyledim."

Sungjae dudaklarıyla oynamayı bıraktı ve gözlerime baktı. "Bunca zamandır kimin yüzünden uğraşıyoruz!? Senin yüzünden."

Ayağa kalktım ve umursamadan kapıya yürüdüm. "Etrafta kamera yoktu, kimse ona inanmazdı." Alaycı bir havayla güldüm. "Boşuna yoruldunuz."

Ilhoon kazağımın ensesine yapıştığında dişlerimi sıktım. Fazla ileri gidiyordu. Arkamı dönüp onu iteklediğimde artık oturan kimse kalmamıştı.

"Ortalıkta ayyaş gibi dolaşmak hoşuna mı gidiyor? Bunu yapan sensin ancak endişelenen biziz."

Odadakilere göz gezdirdim. Söyledikleri şeyleri umursamak istemiyordum. "Peniel nerde?" Cevap gelmediğinde sırıttım. "Sizce de... eskisi gibi biz miyiz?"

Ilhoon'un bu kez boğazıma yapışması ve Menajer Hyung'un bizi ayırması fazla uzun sürmemişti. "Yah yah yah! İkinizin de yüzüne yarın ihtiyacım var."

"İstemiyoru-" Sözlerimi kesen hiç tahmin etmeyeceğim şekilde Changsub olmuştu. "Sen mi ben mi? Asıl ben istemiyorum. Bırakıyorum." 

Ilhoon'u son kez ittim ve kapıdan çıkarken söylendim. "Ben çoktan bıraktım."

-Flashback Sonu-

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
No comments yet