Chapter 4

ALL OF A SUDDEN [YOU]
Please Subscribe to read the full chapter

Bugün Jongdae'nin Kore'de son günüydü.

Öğleden sonra ikide uçağı kalkacaktı. Dün tüm aramalarına ve mesajlarına rağmen onu görmeye gitmemiştin. Aralıksız aradığı için de telefonunu kapatmak zorunda kalmıştın.

Çalıştığın okuldan izin almıştın, bu psikoloji ile miniklerine faydalı olamazdın.

İşe gitmeyecek olmana rağmen erken kalkmış, kahvaltını yaptıktan sonra yatağına dönmüştün. Kocanın o günden sonra yatağına girmesine izin vermemiştin, bu yüzden misafir odasında uyuyordu. Boş zamanlarında sürekli özür dilemesi ise sinir bozucuydu. Neyse ki işe gitmişti ve evde yalnızdın. Telefonunu açtın, arka arkaya mesajlar gelmeye başlamıştı bile.

'Neden telefonu açmıyorsun?'

'Bu seni görmek için son şansım, lütfen.'

'Mesajımı alınca beni ara.'

'Daha ne kadar kaçacaksın?'

'Yeni bir başlangıç yapabilirsin, bu kadarını kendine borçlusun!'

'Saat ikide, Incheon'da.'

'Son kez göreyim, lütfen.'

'Beni böyle cezalandırma...'

'Ne olursa olsun bekliyorum.'

'Biliyorum geleceksin...'

Ve daha pek çok mesaj. Düşünmeden hepsini silip telefonu yeniden kapattın.

***

Aradan üç ay geçmişti. Kocanla tek celsede boşanmıştın, sana kötü anıları hatırlatan evden de taşınmış ve okuluna yakın ufak bir ev tutmuştun. Chen aramaya devam etmişti bu süre zarfında, bu yüzden numaranı değiştirmiştin. Ona doğru çekilen yönüne yenik düşmeyecektin.

Ancak bir ay sonra bunu yaptığına tamamen pişman olmuş halde, banyonda ağlayacağını tahmin edemezdin. Elinde çift çizgiye dönen hamilelik testinle karmaşık hisler içindeydin. Sonunda istediğin çocuğa sahip olacaktın, hem de olabilecek en iyi erkekten. Ancak ona tam bir göt gibi davranmıştın, ya seni bulup çocuğunu elinden alırsa? O zaman ne yapardın?

Hıçkırarak dizlerini karnına çektin, buna dayanamazdın.

En azından ona haber verirsen bir şekilde öfkesi azalırdı değil mi?

Çantanı, kitaplığını, kutularını kurcalamana rağmen kartvizit yoktu. Son şans olarak internette aratmış ancak bulamamıştın. Nasıl bir yayınevi editörlerinin iletişim adreslerini internet sitesinde yayınlamazdı?

Telefon numarasını tuşlamış, en son ihtimali deniyordun. Ancak lanet olsun ki kadının aksanı ve hızlı konuşması olmayan ingilizceni de tüketmişti.

"Jongdae?" diyebilmiştin. İsmini biliyordur diye düşünerek.

"Chen?" Chen de kimdi?

"No, Jongdae!" kadın ise uğraşmaya değer görmeyip yüzüne kapatmıştı.

***

Hamileliğin sağlıklı bir şekilde ilerliyordu. Son iki aya girdiğin için hareket etmen oldukça zordu, bacakların çok ağrıyordu ve tuvaletini tutmakta da zorlanıyordun. Bu yüzden izine ayrılmıştın, miniklerinle vedalaşıyordun.

"Öğretmenim hemen dönün!"

"Bebeği okula getirin öğretmenim, biz onu

Please Subscribe to read the full chapter
Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
icequeenhera
#1
ask hocaaam aaask
icequeenhera
#2
uslu cocuk en (tek) sevdigim
icequeenhera
#3
Chapter 4: ooh bosandik rahatladim
icequeenhera
#4
Chapter 3: dae hic bir kurguda bu kadar sehvetli olmadi cildiriyorum
icequeenhera
#5
bir saniye hala evliyiz
icequeenhera
#6
keske satir arasi yorum olsa burada da
icequeenhera
#7
en son iki sene oncbatlayarak okuyordum hele simdiki hale bak nasil utanmiyorum hsoshssshusby
icequeenhera
#8
Chapter 1: ben geldim yinee
icequeenhera
#9
Chapter 4: Neyse aşk yazar çok iyi yazmışsın
icequeenhera
#10
Chapter 4: Ayh ne oldu ben utanmazdım normalde a-aa