Evanescent Lives With Shining Scars *birsoru?*
Description
Merhabalar Licrymosa konuşuyor :)
Sitede çok fazla Türkçe bilen olduğunu sanmıyorum ama yine de bir şansımı deneyeyim dedim. Bilgisayarda çürümesindense burada yıllansın daha iyidir dedim. Gerçekten severek başladığım bir hikaye ve de severek devam ettiğim. -en azından şimdilik :) :D
Çok iddialı bir yazar değilim açıkçası ama uzun zamandır da yazıyorum. Bu yüzden çok da basit bir anlatımım olmadığını düşünüyorum. -yani okuyanlar öyle diyor en azından :D
Neyse şimdilik bu kadar. İyi okumalar!
*gerçekten okuyacak birisi çıkarsa :D (Sim burada ipin ucunu sana atıyorum.... :D)
Son olarak bir not: Karakter resimleri ve benzeri şeyler bulunmakla beraber şimdilik böyle bir şey yüklemek fazlasıyla saçma. :D
Foreword
Giriş
“Çabuk şu televizyonu açın!” diye bağırarak içeri girdi Sang Min. Nefes nefese kaldığı her halinden belliydi.
“Önce biraz soluklanmaya ne dersin?” dedi Jae Min yüzüne yapıştırdığı alaycı gülümsemesiyle Sang Min’e bakarken. İkisine gülmeden duramadım. Her zaman ki halleri de olsa sadece onlara bakmam bile gülmeye başlamama yetiyordu nedense.
“Aç. A-aç şunu.”
“Sen iyi mis-“
“Aç. Şunu.”
İşte bu garipti. Normalde emirleri veren tarak Jae Min olurdu. Jae min’in bağıracağını düşünmüştüm ama Jae Min hiçbir şey söylemeden televizyonu açtı. Televizyonun açılmasıyla kafede oturan herkes kafasını televizyona çevirdi. Birkaç müşteriden korku dolu sesler yükselmişti. Nefesimi tuttum ve elimle destek alabileceğim bir şeyler aradım.
Bu olamazdı.
Hayır, her şeyi sıfıra almışken bu olamazdı.
Televizyondaki flaş haber yazısı yanıp sönüyordu. Haber spikeri konuşurken bir iki kelimeyi karıştırmıştı. Ya spikerin rezilliğini daha fazla çekmemek ya da bir an önce haberin kaynağı olan şarkıcıyı göstermek için ekran bir anda değişti.
Ekranda bir yüz duruyordu. Yabancı değildi. Bütün Kore’nin ve Asya’nın hatta dünyanın tanıdığı bir yüz. Ünlü şarkıcı NB yani NightBird. Ya da gerçek adıyla Kang Hye Su. Kore’nin en ünlü gruplarından olan SweetNights’ın ana vokalisti ve lideri.
“Bu gerçeğin bir çok fanımı üzeceğinin farkındayım…”
Lütfen söyleme.
“…ama bunu saklayarak hem onlara hem de kendime yalan söylemiş oluyorum…”
Yalanlar hayatımızın bir parçası. Sadece sus.
“…Aslında bunu bu kadar geç söylediğim için de özür dilemem gerek…”
Neden şimdi her şeyi bozmak zorundaydı ki?
Derin bir nefes aldı Kang Hye Su. Ekrana o muhteşem gülümsemesiyle baktı.
“Ben Kang Hye Su, aslında bir vampirim.”
Comments